Maymun çiçeği virüsü anne karnındaki bebeğe ulaşabilir mi?

Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, maymun çiçeği virüs hastalığının teşhisine yönelik olarak yeni başlayan deri lezyonları ile ateş, kırgınlık ve bedeninin çeşitli yerlerinde lenf düğümlerinde büyüme olabileceğine dikkat çekerek, bilhassa hamileleri dikkat etmeleri konusunda uyardı. Şerefhanoğlu, virüsün anne karnındaki bebeğe de ulaşabilme riski olduğunu vurgulayarak, bu hastalardaki yaralara dokunulmaması, tükürük ve kan örneklerine temas etmemeleri ve hastaya ilişkin çarşaf, havlu üzere gereçlere katiyetle dokunmamaları gerektiğini belirtti. Derideki yaraların öncelikle ciltte düz bir lezyon olarak başladığını belirten Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, sonrasında bunun kabarması, akabinde içi su dolu keseciklerin iltihaplanmasıyla pik yaptığını ve son olarak kabuklanma ile düzgünleştiğini anlattı.

Hastalığın Afrika ülkelerinde endemik olarak daima bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Şerefhanoğlu, kelamlarına şöyle devam etti:

Şu an Kovid-19 pandemisinin de şimdi sonlanmadığını vurgulayan Prof. Dr. Şerefhanoğlu, hadise sayılarının yaz mevsimiyle düşüşe geçmesi ile birlikte son haftalarda tekrar artmaya başladığını, buna son Omicron varyantlarının bulaşıcılığının yüksek olmasının neden olmuş olabileceğini hatırlattı. Sonbahar da bilhassa okulların açılması sonrasında durumun belirsizliğini koruduğuna işaret ederek şimdiden kesin bir şey söylemek mümkün olmamakla birlikte, maske kullanımının tekrar gündeme gelebileceğini lisana getirdi. 

‘Ölüm oranı yüzde 3’

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Doğancı ise maymun çiçeği virüsünün kalabalık, düşük hijyen ve çok eşliliğin yaygın olduğu bölgelerde daima olarak hem insanlarda hem de maymunlar dahil birkaç hayvan tipinde görülebildiğini belirtti. Hastalığın birden fazla vakit bizatihi güzelleştiğini, lakin bakımsız yahut öbür bir hastalığı olan insanlarda vefata yol açabildiğine de dikkat çekti. Mevt oranları hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Levent Doğancı, son salgının, 2017’de Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde görüldüğünü ve teşhis konulan 200 hasta insanın yüzde 3’ün hayatını kaybettiğini lisana getirdi. Son 50 yılda Batı ülkelerinde hastalığın sessiz sedasız seyrederken, virüsün kaçak egzotik hayvanlar ve göç yoluyla gelerek hastalığı yaydığı ve bunun bir “pandemi “olabileceği korkusuna neden olduğunu söz etti.