‘Umudu oluşturan biz kadınlarız’

ÇİĞDEM YILMAZ İstanbul – Minou Tavarez Mirabel, “Biz bayanlar, daha eşit bir dünya yaratmak, bayanların erkeklerle birebir haklara sahip oldukları ve bunları kullanabildiğimiz, kendimizi inançta hissettiğimiz bir dünya istiyoruz. Bunun için biz bayanlar harekete geçerken, umut içinde el eler verip, eksiksiz bir dayanışma sergilemeliyiz. Lakin bu biçimde dünyayı farklı bir yer haline getirebiliriz” dedi.

‘Talep ettiğim insan hakları’

Kadınların  yıllardır talep ettiği şeyin insan hakları olduğunun altını çizen Mirabal, “Kadın hakları uğraşı dediğimiz şey insan hakları gayretidir, bayanlar olarak talep ettiğimiz şey aslında insan haklarıdır. Eşitlik, haklara erişim, istihdam hakkı, tıpkı kapasiteye sahip olan bir bayanın tıpkı misyonda çalışan bir erkekle eşit fiyat almasından bahsediyorum. Siyasete atılma, sesini gerekli mercilere eşit halde duyurabilme hakkında bahsediyorum. Biz bayanların güya söyleyecek hiçbir şeyi yokmuş üzere, binlerce yıl sesimiz duyulmadı. Yıllarca bu sesi duyurmak için uğraş ettik ve çabamız sürüyor. Yıllarca görünmez bir şekildeydik ve neredeyse hiçbir görünürlüğümüz yoktu. Bayanlar yıllar boyunca meskenlerinin görünmez kısımlarındaydı, kamu alanları bayanlar için her daim yasaklı oldu. O yüzden çabamız ve talebimiz, sesimizin duyulması ve görünürlüğümüzün artmasıdır” dedi.

‘Tarihte bayanın ismi yok’

Kadın çabasının yıllar içerisinde çok âlâ yol katettiğini söyleyen Minou Tavarez Mirabal, “Ancak bu gayret kâfi değil. Şu bir gerçek ki, istediğimiz düzeyde ve görünür olmak  istediğimiz yerde mutlaka değiliz. Aslında verdiğimiz gayret medeniyet çabasıdır. Yüzyıllardır ne yazık ki, insanlık yalnızca ve yalnızca tek bir sesten oluşuyormuş üzere hareket edildi. Meğer durum bu değil. İnsanlığın yarısını oluşturan bayanlar yok sayıldı ve bayanların insanlığa katkı sağlayacağı alan yalnızca bakım alanı olarak görüldü. Çocuk bakımı, yaşlı bakımı üzere. Bu bakımdan hak ettiği bedeli görmediği üzere üzerine konuşulmadı bile. Tarihe baktığımızda tarihte bayanın ismi yok.” diye konuştu. Şiddetin her toplumda olduğunu söyleyen Mirabal şunları aktardı: “Dünyada nerede olursa olsun, yoksul toplumlarda, güçlü toplumlarda, bayanlar bu türlü bir durumla karşı karşıya. Bu gerçek değişmiyor. Toplumlar farklı olsa da şiddet ögesi kesinlikle var. Sayısı az, sayısı çok diye değişiklik gösterse de şiddet var. Bu bir gerçek olarak ısrarla karşımıza çıkan bir tablodur.”

Mücadelenin simgeleri

Minou Tavarez Miribal’in annesi ve iki teyzesi olan ve Mirabal kardeşler olarak bilinen Patria, Minerva ve María Teresa; 1930’dan 1961’e kadar Dominik Cumhuriyeti’ni yöneten Rafael Trujillo diktatörlüğüne karşı çaba verdi. Trujillo idaresine karşı insan hakları ve demokrasi için uğraşta simgeleşen bayanlar tekraren tutuklandı, mal varlıklarına el konuldu. Diktatör Trujillo’nun amacına giren üç kız kardeş, cezaevinde olan eşlerini ziyaretten dönerken polisler tarafından durduruldu. Üç kız kardeş feci halde dövüldü, boğazlanarak öldürüldü. Cesetleri cipe konuldu ve bir uçurumdan atılarak kaza süsü verilmeye çalışıldı. Lakin bu örtbas teşebbüsü başarısız oldu. Kardeşlerin kurdukları Clandestine Hareketi öldürülmelerinden bir yıl sonra diktatörlüğün yıkılmasında değerli rol oynadı. BM Genel Heyeti, 1999 yılında Mirabal Kardeşler’in mevt yıl dönümü olan 25 Kasım gününü Bayana Yönelik Şiddete Karşı Memleketler arası Uğraş Günü olarak ilan etti.

Güvenli dünya

Minou Tavarez Mirabal, bayanlara verdiği iletide şunları söyledi: “Biz bayanlar, daha eşit bir dünya yaratmak, bayanların erkeklerle tıpkı haklara sahip oldukları ve bunları kullanabildiğimiz, kendimizi inançta hissettiğimiz bir dünya istiyoruz. Bunun için biz bayanlar aksiyona geçerken, umut içinde el ele verip, eksiksiz bir dayanışma sergilemeliyiz. Fakat bu biçimde dünyayı farklı bir yer haline getirebiliriz. Yeryüzündeki tüm bayan hareketlerinin güçlenerek birleşerek yolumuzu açacağına inanıyorum.”

Ünlü dayanağı

Birleşmiş Milletler Bayan Birimi’nin (UN Women), yakın partner şiddetine karşı başlattığı SheSaidNo kampanyasına ünlü oyuncular Afra Saraçoğlu ve Mert Yazıcıoğlu toplumsal medya paylaşımlarıyla takviye verdi.

Oyuncu Yazıcıoğlu, sevgili Saraçoğlu’nun elini paylaştığı ve ‘Shesaidno’ yazarak paylaştığı fotoğrafa, “Ben de bayana karşı şiddete hayır diyorum. Bayanlara yönelik şiddet, fizikî, cinsel, ekonomik, ruhsal ve dijital biçimlerinde kendini gösteriyor. Bayanların en çok maruz bırakıldığı şiddet çeşitlerinden biri ise yakın partner şiddeti. Sen de unwomenturkey hesabına gel, öyküdeki testi çöz farkındalığını artır. Bayanlara yönelik şiddete Hayır!” yorumunu yazdı. Yazıcıoğlu geçtiğimiz günlerde tekrar sevgilisi Saraçoğlu’nun elinin fotoğrafını ‘SheSaidNo’ etiketiyle paylaşmıştı. Çiftin hayranları ise Saraçoğlu’nun gelen evlilik teklifine hayır dediğini düşünerek binlerce yorumda bulunmuştu.