Sıfır cip ‘kusurlu’ çıktı; 4,5 yıl sonra ‘bedel iade’ kararı

Talep edilen uzman raporunu inceleyen mahkeme, ‘kusurlu’ olduğu tespit edilen aracın ‘güncel bedeli’ ile iadesine hükmetti. Kızıltan, “Türk adaletine itimadın. Bizim davamız tahminen de emsal oluşturdu” dedi.

Ortahisar ilçesinde oturan Sabri Kızıltan, 5 yıl evvel sıfır kilometre cip satın aldı. Cipin elektronik göstergesinde ikaz ışıklarının daima yandığını fark eden Kızıltan, durumu yetkili servise iletti. İkaz ışıklarının yanı sıra şanzıman aksanı ile park pozisyon sensörünün bozulup, çarpışma önleyicisinin de devre dışı kaldığını öğrenen Kızıltan, yetkili servisten arızanın giderilmesi ya da değişimi konusunda olumsuz dönüş alınca mahkemeye başvurdu. Trabzon Tüketici Mahkemesi’nde satıcı şirkete açılan davada; Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden 6 mühendis akademisyenden oluşan uzman heyeti, araçta teknik inceleme yaptı. Test sürüşlerinin akabinde heyet, davacı kişiyi haklı bulup, araçtaki arızaların sürüş güvenliğini tehlikeye sokacak kapasitede olduğu istikametinde rapor ortaya koydu. Talep edilen uzman raporunu inceleyen mahkeme, ‘kusurlu’ olduğu tespit edilen aracın ‘güncel bedeli’ ile iadesine hükmetti. İstinaf mahkemesi de kararı onadı. 4,5 yıl süren hukuk çabasını kazanan Kızıltan’a yeni fiyat ödendi.

‘ARAÇTA BEYİN ARIZASI VARDI’

Davanın 4,5 yıl sürdüğünü belirten Sabri Kızıltan, “Bugün artık bedeli milyonlarla ölçülen bu aracın birinci kullanımda çeşitli arızalar verdiğini fark edip, yetkili servise başvurduk. Bayi arızayı kabul etmedi ve biz de türel süreci başlattık. Uzman heyeti, aracın üretimden problemli olduğunu ve elektronik arıza bulunduğunu tespit etti. Daha sonra mahkeme de hakkımızı teslim ederek, yeni bedeli ile iade kararına hükmetti. Araçta beyin arızası vardı. Şanzıman aksanı bozuldu, çarpışma önleyiciyi devre dışı kaldı. Park pozisyon sensörleri bozuldu ve daha birçok özelliğini etkiledi. Elektronik arıza olunca içinde sensör olan aracın bütün donanımlarını bozmuş oldu. Avrupa ve Amerika’da tıpkı aracın birebir arızalardan ötürü toplatıldığını da öğrendik” dedi.

Türk adaletine güvenilmesi gerektiğini belirten Kızıltan, “Bize birtakım zorluklar çıkarıldı. Sonuçta can güvenliğimiz tehlike altında. Bu aracı 5 yıl boyunca kullanmak zorunda bırakıldık. İnsan, ‘Avrupa’da kullanıcının canı kıymetli de Türkiye’de değil mi?’ diye düşünüyor. Birebir araçta bu halde misal arızalar yaşayan tüketicilere acizane tavsiyemiz, araçlarının garantisi bitmiş olsa bile dava açma hakları var. Türk adaletine itimadın. Bizim davamız tahminen de emsal oluşturdu. Farklı kullanıcıların dava süreçleri, bu nedenle daha kısa sürebilir” diye konuştu.