Milletlerarası fonlar Türkiye’ye gelecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışını yaptığı İstanbul Finans Merkezi (İFM) projesinin Türk iktisadının geleceğinde hayli kıymetli bir yere sahip olacağını belirten Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Yapamayacağımız hayallerin peşinde değiliz” dedi. Kurum, “İFM projesi sayesinde, inanç ve istikrar ortamıyla 15 Mayıs sabahıyla birlikte küresel çapta kuruluşlar, milletlerarası fonlar Türkiye’ye gelecek” diye konuştu.

Ataşehir’de kurulan İFM’de; projenin hakim ortağı Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) Genel Müdürü Arda Ermut, Emlak Konut Genel Müdürü Hakan Gedikli ve Vilayetler Bankası Genel Müdürü Yusuf Büyük ile birlikte düzenlediği toplantıda konuşan Kurum; Türkiye ile birlikte yüklü olarak Ortadoğu ve Avrupa’ya hizmet verecek İFM’nin 65 milyar TL’lik proje büyüklüğü olduğunu, 315 bin metrekarenin tamamına oturmuş sağlam tabanıyla merkezin sarsıntı şartlarına üst düzeyde sağlam olduğunu hatırlattı.

Yeni dönüşüm destekleri

İFM ile birlikte gündemlerinden hiç düşmeyen zelzele ve kentsel dönüşümde değerli adımlar atmaya devam edeceklerini açıklayan Murat Kurum, “Kentsel dönüşümü ve sarsıntı dönüşümünü kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi. Kurum, sarsıntı bölgesini birinci, İstanbul’un ise ikinci öncelikleri olduğunu bildirirken; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bayramın birinci günü İstanbul’da dönüşümde yeni finansal dayanak ve üretim takviyelerini açıklayacağını söyledi.

Değerli ‘rezerv’ bölgeleri

“İstanbul’da 1.5 milyon riskli yapı var. Bunun acil olarak yüzde 20’si (300 bin konut) dönüştürülecek” diyen Kurum, planlanan iki rezerv bölgede yeni kentlerin 4-5 katlı yatay mimaride yükseleceğini belirtirken, şöyle devam etti: “İstanbul’un zelzele dönüşümünde rezerv alanlar Anadolu ve Avrupa yakasında olacak. Tuzla-Maltepe-Pendik çizgisi ile Avrupa yakasında Eyüp-Esenler-Kanal İstanbul bölgesinde yapılacak olan ömür alanları bölgelerini en pahalı projeleri olacak.” Bakan Kurum kelamlarını şu formda sürdürdü: “1.5 milyon riskli konutun 500 binini Anadolu Yakasında, 500 binini Avrupa Yakasında belirlediğimiz rezerv alanlarda yapacağız. Kalan 500’ü de yerinde. Niçin bu 1 milyonu rezerv alanlara gönderiyoruz. Zira bugün baktığınızda kentin merkezinde nefes alacağımız bir yer yok. Türkiye Yüzyılı’nda İstanbul’u dönüştürecek adımları da bundan evvel olduğu üzere kararlı bir formda atacağız.”

Fikirtepe süratli yükseliyor

İstanbul Finans Merkezi’nin açılışı sonrası ziyaret ettikleri Fikirtepe’deki üstlendikleri dönüşüm projesinin 20 milyar TL’lik yatırıma karşılık geldiğini ileten Bakan Kurum, 2 yıl evvel başlanan projede, 12 bin konuttan birinci teslimlerin yapıldığını; ikinci ve üçüncü etap görüşmelerine de başlandığını anlattı. Kurum, “Fikirtepe hepinizin bildiği üzere kangren olmuş, İstanbul’da başlamış tahminen de birinci dönüşüm projesiydi. Fakat maalesef gelinen süreçte gerek vatandaştan, gerek yüklenici firmalardan kaynaklı sebeplerden ötürü tam manasıyla başarılı olamamış bir projeydi ta ki bundan iki yıl önceye kadar. Artık projemiz içerisinde ikinci, üçüncü etaplarının görüşmelerine başlayıp sarsıntı dönüşümünü kararlı bir halde yürüteceğiz” sözlerini kullandı.

‘YABANCI İLGİSİ ŞAD EDİYOR’

İstanbul Finans Merkezi’nin yalnızca bir gayrimenkul projesi olmadığını, sunulan teşvik ve avantajlarla yerli ve yabancı şirketler için finans alanında birçok fırsatı barındırdığını belirten Arda Ermut, yakında çıkacak yönetmelikle bölgenin cazibesinin ortaya çıkacağını söz etti. Finansal teşvikler ve yatırım ortamının yatırımcıya cazip geldiğini açıklayan Ermut, “Daha şimdiden küresel firmaların ilgisi bizi şad ediyor” dedi. Ermut, İFM’nin finansal piyasaların derinleşmesi ve Türkiye’nin dünya finans piyasalarından daha fazla hisse alması ismine epeyce kıymetli bir yapısı olduğunu da kelamlarına ekledi.

AFET BÖLGESİNDE ‘VERİ’ İLE ÇALIŞMA

 Deprem ve afet bölgesi hasar tespit çalışmaları hakkında konuşan Kurum, şunları söyledi: “Sahada yaklaşık 6 milyon bağımsız kısmı inceledik ve alandan bütün birebir bu dataları haritalara işledik. Binalar, fay çizgileri ve sıvılaşmanın yani yerin yumuşak olduğu, sarsıntıyla birlikte o dayanımının azaldığı alanları tespit edip, inceledik. En ağır yıkım Hatay, Antakya, Defne, Kırıkhan. Tıpkı halde Kırıkhan’daki fay sınırı. Buna nazaran rezerv alanları belirledik. Yani sıvılaşma riskinin olmadığı, fay çizgisine uzaklık olan yerler. Bu hassasiyetle çalışıyoruz. Bu hassasiyet doğrultusunda 11 vilayetimizde 143 bin TOKİ konutumuz sapasağlam, dimdik ayaktadır, hiçbir vatandaşımızın burnu da kanamamıştır, hiçbir binamız da yıkılmamıştır. Bu anlayışla yürütüyoruz.”