1 milyon liraya varan artırımlar uygulanmıştı: Fiyat artışına yakın takip!

Orta gelirlilere yönelik konut kampanyasında müracaatlar bugün başlıyor. Rastgele bir müracaat fiyatı alınmayacak, kura süreci olmayacak. Azami 15 yıl vade ile 0,69’dan başlayan faiz oranıyla kredi kullandırılacak. Birinci etapta 100 bin ailenin mesken sahibi olması planlanıyor. Bu kararın açıklanmasıyla birlikte birçok fırsatçı mesken sahipleri konut fiyatlarına artırım yaptı.

Konuyla ilgili milliyet.com.tr’ye açıklamalarda bulunan Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı şu sözleri kullandı: “Bu müracaat sürecinde öncelikli olarak sıfır konut çeşidinde müteahhitten satılık olan daireyi bulan vatandaşlar bankalara ön talep müracaatında bulunabilecekler. Şayet müteahhidin şartları ve tüketici için belirlenen koşullar bu kapsamdaysa kişinin kredisi aslında banka üzerinden başlatılmış olacaktır.

Diğer açıdan mevcut Emlak Konut’un 30’a yakın projesi başta olmak üzere çeşitli derneklerin ve birliklerin içerisinde bulunduğu inşaat firmaları sunmak istedikleri proje üzerinden tekrar tıpkı sayfadan yapılmasını düşündüğümüz müracaat süreçlerini gerçekleştirerek projelerinin bu kampanyada yer almasını sağlayabileceklerdir.

‘FİYAT ARTIŞI KOMİTE ÜZERİNDEN TAKİP EDİLECEK’

Bununla bir arada sıfır, yeni yapılacak inşaatlar açısından bankaların garantörlüğü kapsamında onay alan projeler fakat kapsamda yer alacaktır. Bu projelerde inşaatın tamamlanma oranına nazaran ödemeler yapılacağı için fiyat artışı konusunda da bilhassa kurulacak komisyon üzerinden Etraf ve Şehircilik Bakanlığı takipleri sağlayacaktır.

Özellikle bu fiyatların fahiş artışının önüne geçilebilmesi hedefiyle bunun projeler içinde mümkün tesirleri değerlendirildiğinde ekspertiz raporları üzerinden bir takip sistemi komite tarafından yapılması öngörülüyor.

Bugün netleşmesini beklediğimiz birkaç mevzu daha var. Örneğin kişinin son bir yıl içerisinde konut satıp satmadığı banka tarafından pasif kayıtlar üzerinden denetim mü edilecek yoksa tüketicilerden buna ait tapu dairelerinden bir evrak almaları mı beklenecek?

Aynı vakit da ikametle ilgili evrakların birinci ve ikinci bölge için müracaat yapacak tüketicilerin bu kaidesi sağlayıp sağlamadıkları tekrar bireylerden istenecektir. İkametgah üzerinden denetim edilecek diye kıymetlendiriyoruz.

Mevcut durumda en kolay süreç zati kamu bankaları ile anlaşmış ve bilhassa de Emlak Konut’un hasılat paylaşımı üzerinden proje yapan inşaat firmalarında olacaktır. Hatta bu firmalar tüketicilere daha şimdiden ya da proje açıklandığı günden bugüne ileti ya da başka irtibat yolları ile kampanya kapsamına girdiklerini duyurup ön talep toplamasını esasen yaptılar.

Bu açıdan baktığımızda 100 bin konutluk bir stok bedellendiriliyor. Bunun 25 bininin İstanbul, kalanı ise başka vilayetlerde kredi çerçevesinde kullanılması istek ediliyor. Bilhassa yeni projelere verilecek kredi takviyeleri ile bir arada bu finansman sisteminin inşaat arzına katkı sunması ve yeni inşaatların imaline imkan sağlaması planlanıyor.

Sistemin bilhassa büyük projeler yapmayan müteahhitler tarafından aslında gerçek kıymet ve kredi pahası farkı değerli bir sorun olacağa benziyor. Zira birçok lokal müteahhit yaptığı projede yüzde 10’luk bir peşinattan çok daha fazla peşinat oranı talep ediyor ve kredinin daha az kullanılmasını istiyor. Bu noktada bir paha barışı ya da beyan barışına muhtaçlık var diyebiliriz.

NASIL BİR YAPTIRIM UYGULANABİLİR?

Şu anki açıklanan kampanya malum olduğu üzere sıfır konutlar için fakat sıfır konuttan kastettiğimiz yerin inşaat firması ismine kayıtlı olması, ruhsatı aldığından itibaren 5 yıllık mühletin geçmemiş olması, taşınmazın hiç kullanılmamış olması üzere kriterler içeriyor. Bu çerçevede gerek toprak sahiplerinin tahminen kendilerinde kalan daireler gerekse de ikinci el daireler bu kampanya kapsamında değerlendirilemeyecektir.

Ama şöyle bir gerçek var. Bilhassa sıfır konutlarda vilayetlere nazaran yüz bin liralara varan metrekare bedellerinde proje satış fiyatları kelam konusu olabiliyor. Bunu gören gerek ikinci el malikler gerekse de toprak sahipleri kendilerine nazaran kıyaslama yaparak ilan fiyatlarında artışlar yapabiliyor.

Ama kredi şartlarının bu taşınmazlar için geçerli olmayacak olması fiyat artışı yapsalar da tüketiciler tarafından tıpkı süratte alım artışı sağlayacak formda düşünülmemelidir.

Bu nedenle ayrıyeten Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından oluşturulmuş Risk Tahlil Genel Müdürlüğü’nün ilanlar üzerinden takipleri devam ediyor. Bizim dal paydaşları olarak en değerli tahlil teklifimiz aslında gerçekçi olmayan ilanların yayından kaldırılmasını sağlayacak mal sahibi denetim sisteminin kurulması ve nitekim ilan veren bireylerin mal sahibi ya da yetki evraklı bir emlak işletmesi olmasının sağlanması olacaktır.

İlanlar denetim edilmediği surece ve bu mevzuda bir harekete geçilmediği surece biz bu başlığı daha uzun müddet konuşmaya devam edeceğiz.”