‘Üç Kız Kardeş’in Sadık’ı Reha Özcan’dan samimi açıklamalar

Sokağa çıktığımız vakit insanların bizi bağrına basan hali hepimizi çok motive ediyor. Her gelen senaryoyu biz de merak etmeye başlıyoruz o vakit. Merak öbür taraftan çalışmayı beraberinde getiriyor ve daha fazla özeniyorsunuz. Şayet yapmış olduğunuz iş seyirci tarafından beğeniliyorsa layık olmaya çalışıyorsunuz. Biz de şu anda onu yaşıyoruz, gurur duyuyoruz tabi yaptığımız işin bir bedeli olduğu için.

Yaptığım bütün işleri ‘Aaa ne hoş yapmışız’ diye izleyemiyorum, ‘Daha ne eksiği var?’ diye izliyorum. Biraz mükemmeliyetçi bir adamım, kusurlu işleri de seviyorum lakin mükemmeliyetçi bir adamım. Çok düşünülüp az konuşarak çok fazla yapılan işleri seviyorum o yüzden de seyrettiğim şeyler üzerine tahammül fersah bir adam olabiliyorum. Aslında benim için zahmetli bir durum.

Biz çok memnunuz. Öncelikle her sabah Ayvalık’ta uyanıyorsun. Ben bayan hassaslığına çok inanıyorum. Bu ülkeyi hatta bu dünyayı bayanlar yönetse daha adaletli daha hakkaniyetli bir dünya olacağını düşünüyorum. Zira analık hissinin birebir vakitte bağışlayıcılığı ve motive edici olduğunu düşünüyorum. Bayan müellifimiz, bayan senaristlerimiz, bayan direktörlerimiz, bayan yapımcımız… O güç çok düzgün geliyor ve daha sevgi dolu bir setin içerisindeyiz. O yüzden çok memnunum. Evvel işi seviyoruz. Sonuçta iki şeyin üzerine döner bu işler. Şayet hayaline yakın oluyorsa otomatikman saygıyı da getiriyor. Bir de sevdiğin beşerler oluyorsa, duyarlılarsa toplumsal öykülere, insan münasebetlerinde duyarlılarsa öbür bir atmosfer yaratıyor. İşte o denli bir setimiz var.