TÜBİTAK’tan sarsıntı çalışmaları için açıklama: 375 araştırmacı vazife yapıyor

TÜBİTAK’tan, 17 Ağustos 1999 sarsıntısının yıl dönümünde, sarsıntı sonrası başlatılan çalışmalarla ilgili açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada, sarsıntı araştırmalarında disiplinlerarası yaklaşımla yer bilimleri ile teknolojinin birleştirildiği aktarılarak, “TÜBİTAK Araştırma Takviye Programları Başkanlığı (ARDEB) tarafından ‘1001-Deprem Araştırmaları Özel Çağrısı’ yürütülüyor. Bu davet aracılığıyla; ülkemizde kentleşme stratejileri, yerleşim kararları, inşaat modelleri, mimari dizaynlar ve planlamalarda bilim ve teknoloji tabanlı sistem ve çalışmalardan azami halde faydalanılmasının yanı sıra sarsıntının risk ve tesirlerinin anlaşılmasına yönelik çok disiplinli araştırmalara uzun vadede katkı sağlanması öngörülüyor” denildi.

Yürütülen projelerde, 37 üniversiteden 375 araştırmacının misyon yaptığı aktarılarak, “Deprem mühendisliğine yönelik dijital teknolojiler, arama-kurtarma faaliyetlerinde robotik sistemler, yenilikçi inşaat modelleri ve ileri materyal teknolojilerinin kullanımı, mimari dizaynlara yönelik mühendislik tahlilleri, çok taraflı yer bilim araştırmaları, kapsamlı senaryo, öngörü ve tahlil çalışmaları, zelzelenin sosyo-ekonomik ve toplumsal yaygın tesirleri üzere 7 farklı alandaki projelerde toplam 37 üniversiteden 375 araştırmacı misyon yapıyor” sözleri kaydedildi.

‘DEPREMLER KAYIT ALTINA ALINMAYA BAŞLANDI’

Yürütülen teknolojik çalışmalarla, zelzelesi anlık ölçebilen fiber optik kablo teknolojisinin (FOTAS) geliştirildiği belirtilen açıklamanın devamında şu bilgiler yer aldı:

“TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) tarafından sarsıntısı anlık ölçebilen fiber optik kablo teknolojisi FOTAS sistemi geliştirildi. Fiber Optik Tabanlı Akustik Sensör (FOTAS) sistemi ile ülkemizde gerçekleşen zelzeleler kayıt altına alınmaya başlandı. FOTAS ile bilhassa Marmara bölgesindeki zelzeleler kolay bir biçimde algılanırken, uzak bölgelerdeki zelzeleler de şiddetine nazaran tespit ediliyor. Mevcut haberleşme altyapısının imkanları ile sismik hareketlerin tespit ve ölçümlerinin çok daha hassas bir formda yapılır hale gelmesiyle birlikte, bilhassa de Marmara Bölgesi’nde beklenen büyük bir sarsıntıya yönelik hazırlık çalışmaları daha geniş kapsamlı sürdürülecek.”