TBMM Çocuk İstismarını Araştırma Kurulu, zelzele felaketindeki çocukları tartıştı

‘Altı Yaşındaki Bir Kız Çocuğunun Evlilik İsmi Altında Cinsel İstismara Maruz Bırakılması Olayının Araştırılarak Misal Olayların Yaşanmaması Ve Her Türlü Çocuk İstismarının Önlenmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Hedefiyle Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’ AK Parti’li Cengiz Aydoğdu başkanlığında toplandı.

Aydoğdu, 11 vilayette yaşanan sarsıntı felaketine değinerek, sarsıntıdan sağ kurtulan 1902 refakatsiz çocuktan 1476’sının ailesine teslim edildiğini, 322’sinin ise hastanede takibinde olduğunu paylaşarak, “Çocuklardan 104’ünün bakanlık çocuk konutları sitelerinde bakımı sağlanmaktadır. Kuruluşlarda korunma altındaki çocukların yaş dağılımı ise şöyle; ‘1 yaş altı 42 çocuk, 1-6 yaş aralığı 29 çocuk, 7-12 yaş aralığı 19 çocuk, 13-18 yaş aralığı 14 çocuk.’ Kimliği belirlenen çocuk sayısı, 1820, kimliği belirlenemeyen çocuk sayısı, 82. Eldeki bilgilere nazaran ihbarlarla eşleşmesi yapılan çocuk sayısı, 289. 163 çocuğun ailesiyle bağlantısı sağlandı, 19 çocuk listelerde eşleşmiş olup vilayet müdürlüklerinden teyit için şu anda haber bekleniyor, tahminen de şu anda bitti o işler. 107 çocuğun ise vefat ettiği bilgisi elimizde” diye konuştu.

KOMİSYON, DERNEK VE STK TEMSİLCİLERİNİ DİNLEDİ

Komisyon, Türkiye Psikyatri Derneği, Çocuk İstismarını Tedbire Derneğini, İmdat Derneğini ve STK temsilcilerini dinledi.

İmdat Derneği Lideri Mehmet Oğuz Polat, yaşanan zelzele felaketine dikkat çekerek, sarsıntıda ‘çocuk kaçırma’ olgusuna işaret etti. Bu cins haber ve argümanların çok mantıksız olmadığını kaydeden Polat, “Çünkü ‘human trafficking’ dediğimiz insan kaçakçılığının kaçakçılar için en kıymetli elemanı çocuk ve şu anda yaşanan kaos ve kaosta da bu ortamın çok var olması” dedi.

DEPREM BÖLGESİ UYARISI

Deprem bölgesi için ikazlarda bulunan Polat, “Bizim acil ve çabuk bir formda muhakkak tedbirleri alma mecburiyetimiz var diye düşünüyorum. Zira çeteler halinde organize hata örgütleri tarafından yapılan bir olgudan bahsediyorum. Ferdi yapılan bir şey olsaydı tahminen çok daha kolay sonuçlanabilirdi, önlenebilirdi ancak organize hata örgütleri tarafından işlenen bir cürüm kapsamında olduğu için bunun önlenebilmesi lakin devletin belli önlemleri alması sayesinde olacaktır” sözlerini kullandı.

Komisyona bilimsel bilgiler de sunan Polat, çocuk istismarında ‘cinsel istismarın’ karakteristik özelliklerine değindi.

CİNSEL İSTİSMAR ZIMNÎ KALAN ORTAYA ÇIKMAYAN BİR DURUM

Polat konuşmasının devamında, “Cinsel istismar saklı kalır. Cinsel istismarın karakteristik özelliği, çok fazla ortaya çıkmayan ve bilinmeyen kalan bir durumdur. Bunda birçok sebep sayılabilir. Küçük kız çocuklarının bu olaya daha fazla ya da erkek çocuklarında da yaşanan bir durumdur. Bu maruz kalmalarında korkutulmaları, susturulmaları üzere çok etken vardır” değerlendirmesinde bulundu.

‘DOĞRU TESPİTLER YAPILMASI GEREKİR’

Polat, çocuklara yönelik cinsel istismarın önlenebilmesi için öncelikle yanlışsız tespitler yapılması gerektiğine vurgu yaparak, “Bu tespitler içerisinde de öncelikli olarak yapmamız gereken şeylerden bir adedinin bu konuda, ‘Ben bu türlü bir şeye maruz kaldım, ben kime ulaşacağım ve kime söyleyeceğim?’ konusunda bilgilendirmenin yapılıp sonrasında da o ulaşılacak merkezlerin etkin çalışmasını sağlamamız gerekiyor” dedi.

Dünyada istismar olgularını çözmüş ülkelere bakıldığında, en temel hizmet planının ‘Alo İmdat’  hizmeti olduğuna dikkat çeken Polat, “Şimdi bizim de ‘Alo İmdat’ hizmetimiz var; dünden bugüne geldiğimiz yerde baktığımızda düne göre çok yeterliyiz, 7/24 hizmet veriyoruz” diye konuştu.

Çocuk İstismarını ve İhmalini Tedbire Derneği Lideri Kasım Karataş, Türkiye genelinde 23-25 milyon ortasında, sarsıntı bölgesinde ise 4 milyon çocuk olduğunu belirterek, “Bu çocuklar için neler yapmalıyız? Çocuklar korunması gereken konumdalar. Muhtaçlıkları var. Karşılaşacakları birtakım problemler olabilir. Hayatta daima buna ait de düzenlemelerimizin olması lazım. Kim yapacak bunları? Bir defa devlet yapacak. Yani kamunun bu bahisteki sorumluluğu hiç tartışılamaz lakin yetmez, kâfi mi? Yetmez. Aile kâfi mi? Sağlıklı bir aile evet lakin biz biliyoruz ki çoğu zaman bu ‘istismar’ dediğimiz olgulara ile içinde karşılaşılıyor, yaşanıyor. Bilhassa, cinsel istismarın yüklü olarak aile ve aileye yakın çevreler içinde olduğunu biliyoruz” açıklamasında bulundu.

Bunun için alınması gereken tedbirlere değinen Karataş, kontrollerin uygun yapılması, ailelerin de denetlenmesi ve eğitim önemine vurgu yaparak, “Deprem felaketinden etkilenen 4 milyon çocuğumuz var. Bunu çalışacak bir kurul da kurmak lazım bence. Dünya tarihinde bu kadar kısa müddet içerisinde şartlar nedeniyle göç etmek zorunda kalındığı bir olay hatırlamıyoruz. Orada kalan çocuklar ve aileler açısından da çok güç bir hayatla karşı karşıyayız. Pekala ne yapacağız, ne yapabiliriz? İhmal ve istismar konusu bu açıdan da düşünülmeli. Böylesi inanılmaz ya da olağan dışı durumlarda kuvvetli şartlarda en çok çocuklar etkileniyor. Kapalı ortamlar ve yapılar gereğince denetlenip müdahale edilemiyorsa orada yanlış işler olur” dedi.

Komisyonda ayrıyeten; sarsıntı bölgesinde gözetici aile müracaatlarının sayıları da paylaşıldı.

69 BİN EVLAT, 350 BİN DE GÖZETİCİ AİLE BAŞVURUSU YAPILDI

Depremden bu yana gözetici aile olmak için başvuranların sayısının 350 bine ulaşıldığı bilgisi paylaşıldı. 69 bin de evlat edinme için başvurulduğu belirtildi.

Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Etik Konseyi Üyesi Doc. Dr. Koray Başar da, çocukların kapalı kurumlarda daha çok istismara maruz kaldığını söyledi. Başar da sarsıntı üzere kaotik ortamlarda cinsel istismarların arttığına dikkati çekti.