TBMM Çocuk İstismarını Araştırma Kurulu toplandı

‘Altı yaşındaki bir kız çocuğunun ‘evlilik’ ismi altında cinsel istismara maruz bırakılması olayının araştırılarak misal olayların yaşanmaması ve her türlü çocuk istismarının önlenmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi’ emeliyle kurulan Çocuk İstismarını Araştırma Komitesi, AK Parti Aksaray Milletvekili Cengiz Aydoğdu başkanlığında toplandı.

İsmailağa cemaati ilişkili Hiranur Vakfı Kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızı H.K.G.’nin, 6 yaşında ‘imam nikahı’ ile evlendirildiğinin ortaya çıkmasının akabinde kurulan TBMM Çocuk İstismarının Araştırılması Komitesi, bugünkü toplantısında, Ulusal Eğitim Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı yetkililerini dinledi. Yetkililer, milletvekillerinin sorularına da cevap verdi.

Özel Eğitim Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Cemal Özdemir, çocuk ihmal ve istismarıyla ilgili yapmış olduğu çalışmaların ve bu çalışmaların nasıl yürütüldüğüne ait bilgileri paylaştı. Bakanlık olarak 19 milyon öğrenciye hizmet ettiklerini aktaran Özdemir, “Çocuğa karşı her türlü ihmal ve istismarın önlenmesinde farkındalık ve bilinçlendirme çalışmaları kıymet arz etmektedir. Bu kıymete binaen, olay olmadan evvel çocukların, velilerin ve toplumun mümkün risklere karşı bilgi edinmeleri, başvurulabilecek düzeneklere ulaşım bilgilerinin erişebilir olması toplumsal zihniyet dönüşümünde değerli bir basamaktır” dedi.

SİBER ZORBALIK DAVRANIŞLARI

Özdemir, okullarda verilen ruhsal müşavere hizmeti ve rehberlik hizmetinin yanı sıra, öğrencilere teknolojinin olumlu ve olumsuz özelliklerini ayırt etmelerini, ‘siber zorbalık’ kavramını tariflerini, siber zorbalık davranışları hakkında bilgi edinmelerini amaçladıklarını söyledi. Özdemir, “Böylece öğrencilerin siber zorbalığın his, fikir, akademik muvaffakiyet, arkadaş ve aile ilgileri üzerindeki tesirlerini öğrenmeleri ve buna uygun davranış geliştirmeleri amaçlanmaktadır. Şuurlu teknoloji kullanımı yoluyla, internet üzerinden öğrencilerimizin maruz kalabileceği ihmal, istismar durumlarından kendilerini muhafazaları, öğrencilerimize internet üzerinden yapılabilecek cinsel zorbalığın önüne geçilmesi hedeflenmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

Özdemir, öğrencilere verdikleri ‘Psikososyal Önleyici Destek’ programına ait şu bilgileri paylaştı

“Bu program, ihmal ve istismar durumlarıyla ilgili her kademedeki öğrencilerimiz için farklı ayrı hazırlanan etkinliklerden oluşmaktadır. Öğrencilerimizin ihmal ve istismar durumlarına maruz kalmamaları için bilgilendirici ve farkındalık oluşturmalarına katkı sunan içerikler oluşturulmaktadır. Bu içerikler okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise kümelerine has hazırlanmıştır. Doğru-yanlış davranışlarla karşılaştığı hisleri söz edebilme, vücudundaki özel bölgeleri tanıma, vücut sonlarını korumak için nelere dikkat edebileceğini bilme, ‘hayır’ diyebilme beceresini kazanma, mahremiyetini korumak için yalnız olmaması gereken yerleri bilme, itimat içinde yaşayabileceği çevreyi ayırt etme üzere mevzular yer alabilmektedir. Buradaki aktiflikten ötürü da gayemiz; travmatik olayların neler olduğunu bilmek, travmatik olayların insan üzerindeki mümkün tesirlerini fark etmek, travmatik olayların insan üzerindeki baş edebilme yollarını fark etme üzere mevzularda çocuklarımıza nasıl takviye olabilecekleri konusunda çalışmalar yapmaktır.”

BAKANLIK YETKİLİLERİ, MİLLETVEKİLLERİNİN SORULARINI YANITLADI

Özdemir, milletvekillerinin, “Bakanlığınızda hangi okullarda hangi cins istismar oluyor, bakanlığınızda bu türlü bir bilgi var mı? Bir mevzuda eğilim tespit edebilir misiniz?” biçimindeki sorularına, “Elimizde data yok” karşılığını verdi.

Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Şurası Lideri Metin Çakır, bakanlığa bağlı yurtlarla ilgili bilgileri paylaştı. Çakır, bakanlığa bağlı yurtların denetlendiğini belirterek, “2 bin 682 yurt faaliyet göstermekte. Bu yurtların çok kısa bir süreçte tahminen 2023 sonuna kalmadan bütün öğrenci yurtları denetlenecek. Biz, yordamınca olur almış yurtların hepsini denetliyoruz. Bu yıl bilhassa biz eylül ayından itibaren başladık, bütün yurtları denetleme siyaseti uyguluyoruz. İhbar eden öğretmen sayısı çok az diye bir bilgi geldi. Öğretmenlerimiz yalnızca MEB’e bildirmekle yetinmiyor, anında kolluk güçlerine bildiriyorlar” dedi.

Çakır, milletvekillerinin soruları üzerine, “6 yaşındaki çocuğumuz konusunda da teftiş olarak sorumlulara ait inceleme süreci devam ediyor” cevabını verdi.

Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Tuncay Morkoç, bakanlığın e-okul sistemiyle ilgili bilgileri paylaşarak, devamsızlık yapan öğrencilerin nasıl tespit edildiği ile ilgili şöyle dedi:

“Bizim kayda düşen çocuğu okul müdürü kesinlikle takip eder ‘nerede?’ diye ve hepsinin kayıtları vardır. Kayıtları tutulur ve belgesine konur. ‘Bu çocuk bunun için okula gelmiyor’ diye tutanak tutulur. Bir, tutuklu olabilir, yurt dışında olabilir, ağır hasta olabilir, hiç kimsenin bilmediği bir şey olabilir. Nüfusla bunları konuşuyoruz. Bizim sistemimize girmiş bir çocuğun ondan sonra sistemden çıkması mümkün değildir. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden aldığımız yaşa nazaran, 2003 ya da 2004’te kaydolması gereken bir çocuğumuz o. Bizim sistemimize kayıtlı olan bütün çocukları çabucak hemen, takip ediyoruz. İlköğretim kurumlarında 40 bin civarında devamsız gözüken çocuk vardır, okula gelmemiş. Çabucak çabucak yüzde 99’a yakını da yurt dışı temalıdır. Gidişlerde tahminen bir veli sıkıntısı olabilir. Pasaport ile yurt dışına çıkan çocuğu biz de sisteme yansıtamadığımız için onu bulma bahtımız da olmuyor. Gidiyoruz adreste yok. Bizim kayda düşen çocuğu okul müdürü takip eder, nerede diye. Hepsinin kayıtları vardır.”

Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürü Halil İbrahim Topçu da, Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’yi 6 yaşındayken, 29 yaşındaki müridi Kadir İstekli’yle ‘dini nikahla’ evlendirmesine ait sorulara, “Burada eğitim süreçleriyle ilgili bakanlık olarak bilhassa şöyle bir algı oluşuyor. Münferit olayların basın üzerinden yansıması sonucu bu olaylar oluşuyor. Güya bakanlık olay olduğunda harekete geçiyor üzere, o denli değil. Bizim yıllık planlanmış aksiyonlarımız var. Sonuç itibariyle her şeyin MEB’den beklenmesi de adil bir bakış açısı oluşturmuyor. Her kurum kendi üzerine düşün süreci yürütmesi gerekiyor. En temelde irtibat var. Ailede, etrafta ve okul içinde irtibat süreçlerini sağlıklı yürüttüğümüzde bu olayların oranının çok çok düştüğünü görüyoruz” cevabını verdi.

Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Erhan Gülveren, çocuğa ‘cinsel istismar’ ile ilgili yasal düzenlemeleri ve verilen cezalardan bahsetti. Gülveren, çocuğun cinsel istismarı başta olmak üzere, cinsel hatalar kapsamında, toplumda infial uyandıran sansasyonel olayların, bilhassa cürüm mağdurları ve ailelerinin tıpkı travmaya maruz kalmaması için basın ve toplumsal medya platformları üzerinden yapılan haberlerin RTÜK ile işbirliği halinde değerlendirdiklerini belirterek, “Yani çocuğun yaşadığı bir ekip olayların toplumsal medyada görsel medyada, yazılı medyada farklı ortamlarda tekraren lisana getirilmesi ya da farklı anlamlandırılarak lisana getirilmesi çocuğa ya da ailesine farklı travmalar yaşatabiliyor. Tahminen etik prensipler ortak noktada buluşarak RTÜK’ün önderliğinde bilhassa çocukların, küçük yaştaki çocukların maruz kaldığı cürümlerle ilgili bu çalışmaların yapılmasının yararlı olacağını değerlendiriyoruz” diye konuştu.

Gülveren, milletvekillerinin Hiranur Vakfı’nın denetlenip denetlenmediğine ait sorularına daha sonra yazılı olarak karşılık vereceğini bildirdi.

İçişleri Bakanlığı yetkilileri ayrıyeten; 2017-2022 yılları ortasında 36 defa eş vakitli olarak çocuk ve gençlerin korunmasına yönelik uygulamalı kontrol yapıldığı, kontrollerde, araması bulunan 17 bin 350 şahsın ise yakalandığı bilgisini paylaştı. Kontrollerde, 48 bin 479 paket kaçak sigara, 1 milyon 87 bin 438 gram kıyılmış tütün, 187 bin 946 adet makaron sigara ve 183 litre kaçak içki ele geçirildi.