Tarım ve Orman Bakanlığı kuraklık için hareket planı hazırladı

Kuraklıkla ilgili çalışmaları uzun vakittir sürdüren TAGEM’de, kuraklık çalışmalarında dünyada üçüncü olma özelliğine sahip, misyonu Türkiye’de yetiştirilen tarla bitkileri çeşitlerinin tamamında su kullanım kapasitesi ve aktifliği ile bitkilerde gerilim tolerans seviyelerini belirlemek olan “Kuraklık Test Merkezi”ni 2010 yılında Konya Bahri Dağdaş Milletlerarası Ziraî Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü bünyesinde kuruldu.

Kuraklık Test Merkezinin faaliyete girmesi sonrasında on binlerce gereç morfolojik, fenolojik ve fizyolojik olarak test edilerek kuraklığa güçlü çeşitler belirlendi. Sürdürülen projelerle 2016-2018 yılında Orta Anadolu ve geçit bölgelerine uygun kurak şartlara sağlam üç adet çeşit ‘Bozkır’, ‘Taner’ ve ‘Şehzade’ ekmeklik buğdayları; ‘Türköz’ makarnalık buğday, ‘Ayrancı’ arpa, ‘Özer’ tritikale çeşitleri geliştirildi.

Bahri Dağdaş Milletlerarası Ziraî Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce 2020 yılında 6 adet kuraklığa sağlam çeşit tescil ettirildi. Kurak şartlar için özel geliştirilen yüksek verimli, yüksek kaliteli ve su kullanım aktifliği yüksek bu çeşitlerin tohum çoğaltım ve sertifikasyon-kademeli tohum üretim etapları bu yıl içinde ve önümüzdeki yıllarda tamamlanacak.

Taner, 2021 yılında üreticiyle buluşturuldu

Kurak alanlarda bile mevcut çeşitlere nazaran yüzde 15 daha yüksek verimli ve çok kaliteli olan ‘Taner’ çeşidi 2021 yılında üretici ile buluşturuldu. TAGEM Enstitülerince geliştirilen ve üretimi yapılan kuraklığa tolerantlı 30 ekmeklik buğday, 12 makarnalık buğday ve 19 arpa çeşidi bulunuyor.

Toprak hazırlama masrafları azalarak, girdiler düşüyor

Kuraklıkla uğraşta çeşit geliştirme yanında kollayıcı toprak sürece ve direkt ekim uygulamalarının yaygınlaştırılması için de Bahri Dağdaş Memleketler arası Ziraî Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce ülke genelinde TAGEM ve FAO takviyeli projeler ve örnek uygulamalar yürütülüyor. Bu çalışmalar ile üreticiler, toprak hazırlama masraflarını azaltarak girdilerini düşürürken, toprak işleyip parçalamadığından topraktaki nemi koruma ederek kuraklığın tesirini azaltmış oluyor. Yapılan çalışmalarla bu sistemi kullanan üretici sayısında ve direkt ekilen alanlarda artış gözleniyor.

Bakan Kirişci’den iklim değişikliği ve kuraklık vurgusu

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, iklim değişikliği ve kuraklık sorununun son yıllarda dünyanın en kıymetli gündem mevzularından biri olduğuna dikkati çekti.
Kuraklıktan ötürü üretim ölçülerinde bütün dünyada kayda kıymet düşmeler yaşanabildiğini belirten Kirişci, bu durumun da besin üretimini ve arzını sürdürülebilir formüllerle ele almayı çok kritik bir sorun haline getirdiğini vurguladı.

Bunun için ziraî üretim kaynakların verimliliğini ve sürdürülebilirliğini sağlayacak her türlü önlemi almak zorunda olduklarının altını çizen Kirişci, şu değerlendirmede bulundu: “Bu mevzuda gelecek jenerasyonlara karşı sorumluluğumuz vardır. O yüzden, iklim değişikliğine karşı besin güvenliğini sağlayacak önlemler almak stratejik önceliklerimiz ortasına girmiştir. Tarım ve Orman Bakanlığı olarak mevzuyu sürdürülebilirlik perspektifinden bütün boyutlarıyla ele alıyor ve çalışmalarımızı aktüel datalar ışığında şekillendiriyoruz. Toprak, su ve genetik kaynaklarımızın korunması, verimliliğin artırılması ve üretim alanlarında su potansiyeline uygun eser desenlerinin oluşturulması bu husustaki çalışmalarımızın ana çerçevesini oluşturmaktadır. Kuraklığa güçlü tiplerin geliştirilmesi bu çerçevede yürüttüğümüz en kritik bahislerden biri. Bununla ilgili Ar-Ge çalışmalarımıza büyük değer veriyoruz. Islah ve kuraklık çalışmaları devam ettiği sürece de bahisle ilgili çalışma yapan tüm Enstitülerimizce daha düzgün çeşitler ülkemize kazandırılacaktır.”