Ruhi Sarı: Ankara’ya yetişebildim, Antalya’yı ve Adana’yı kaçırdım!

Ruhi Sarı, Babalar Günü ile ilgili kanılarını, “Ben çok hoş bir adamın oğluyum. Hayatın ona sunduğu tüm dezavantajlara karşın dört eliyle sarılmış hiçbir vakit pes etmemiş, ne kaybederse kaybetsin ayaklarının üzerinde durmaya çalışmış, daima gülen bir adamın oğluyum. Umarım bir kesim benziyorumdur ona fakat ben de o denli bir adam yetiştirmek için de devam ediyorum” kelamlarıyla paylaştı.

“35 YIL NE ORTA GEÇTİ BİLMİYORUM”

Kariyerinde 35 geride bırakan oyuncu, “Mesleğin başındayız diyorum hala. Yeni başlamış üzereyiz, tıpkı ruhumuz devam ediyor. 35 yıl ne orta geçti bilmiyorum fakat hoş geçti. Düzgün ki de geçti” biçiminde konuştu.

Devekuşu Kabare’nin kasetlerini izleyerek büyüdüğünü belirten Sarı, “Metin Akpınar’ı çok taklit ederdim. Hatta kaseti çalıp, playback yapardım onun bütün latifelerine ve ondan çok şey öğrendim” dedi.

“ÖDÜL KAZANDIĞIMDAN HABERİM YOKTU”

İlk sineması ‘Sen de Gitme Triyandafilis’ ile Antalya Altın Portakal, Adana Altın Koza, Ankara Sinema Şenliği üzere çok değerli şenliklerden ‘Yılmaz Zafer Onur Ödülü’, ‘Yılmaz Güney Onur Ödülü’ ve ‘Umut Veren Erkek Oyuncu’ mükafatlarına layık görülen Ruhi Sarı, o devir mükafatları aldığından haberi olmadığını söyledi. Ünlü oyuncu sebebini ise şu sözlerle anlattı:

Ödüllerin çok değerli olduğunu lisana getiren 50 yaşındaki sanatçı, bilhassa genç oyunculara verilen mükafatların motive edici olduğunu söyledi: Genç oyunculara verilen mükafatlar onların umutsuzluklarının her vakit üstünü örter ve tekrar ayağa kaldırır. Mükafatların her vakit gençlere verilmesinden yanayım. Göründüğünüzü de gösteriyor. ‘Evet varım ve bunu birileri fark etti’ diyorsun. O periyot tüm heyet üyelerine, onların o gören gözlerine bugün bile teşekkür ediyorum.

“ZEKİ DEMİRKUBUZ’UN ÇOK EMEĞİ VAR”

Zeki Demirkubuz’un yönettiği ‘Üçüncü Sayfa’ sinemasının kendisi için değerine vurgu yapan Sarı, “Bir başlangıç noktasıydı. Zeki Demirkubuz çok farklı bir çalışma biçimiyle girdi hayatıma. Benim sinema oyunculuğumda Bilgili’nin çok emeği vardır, o çok şekillendirmiştir. Doğal oyunculuk, gerçeklik hissinin üstüne çok fazla çalışmıştık. ‘Ne kadar doğal duruyor’ denilen her yerde bu sinemanın bir izi vardır” tabirlerini kullandı.

“MAHALLE HİSLERİ YENİ NESLE ÇOK YABANCI”

Ruhi Sarı, eski dizilerin hala izleniyor olmasıyla ilgili kanıları sorulduğunda ise şu açıklamayı yaptı:

“KÖTÜ KARAKTERİN BİR HAKLILIĞI OLMALI”

Ünlü oyuncu, makûs karakterlerle ilgili olarak, “Çok salt makûs olan bir rolü, hedefsizce yazılmış kötüyü oynamak istemem. Her berbat dediğimiz karakterin aslında o karakterin tarafından baktığımızda bir haklılığı olmalı. Onu makus kılan bir öge olmalı. Sadece makus olsun diye yazılmış bir makûs oynamak çok can sıkıcı bir şey” diye konuştu.