Konutta fahiş fiyat felaket dinlemiyor

DUYGU ERDOĞAN  – Sarsıntı felaketiyle sarsılan Türkiye’de bir tarafta eşsiz bir dayanışma örneği yaşanırken, başka yandan ise fırsatçılar yüzlerini göstermeye devam ediyor. Sarsıntı felaketi öncesinde de zati kritik düzeyde olan barınma problemi, bölgeden farklı kentlere yönelik taşınma hareketi ile tekrar fahiş fiyatlarla dikkat çekiyor. AFAD, dün yaptığı açıklamada 216 bin 347 afetzedenin bölgeden öbür vilayetlere tahliye edildiği açıkladı. Ayrıca depremzedelerin kendi imkanlarıyla da öteki vilayetlere göç yaşanıyor. Bu hareketi cuma gününden bu yana takip eden fırsatçılar, konut kira ve satış fiyatlarına fahiş artırımlar yapıyor. 

Artış devam ediyor

Yasa çıktı fakat yetkisiz emlakçılar hala internet sitelerinde piyasayı domine ediyor. Buna fırsatçı konut sahipleri de eklenince sarsıntı felaketi sonrası pek çok kentte kiralık konut fiyatlarında yüzde 50’yi aşan, satılık konutlarda ise 50 bin liradan 600 bin liraya kadar ulaşan yükselişler görülüyor. 

Cuma gününden bu yana süratli bir fiyat yenileme içine giren fırsatçılar özellikle Mersin ve Diyarbakır’da dikkat çekiyor. Ankara’ya yönelik talep artışı da fırsatçıları harekete geçirdi. İstanbul’un kimi ilçelerinde de depremzedeler yüksek fiyatlarla karşılandı. Gayrimenkul uzmanları ve yetkili emlak firmaları yetkililerin harekete geçmesi gerektiğini belirtiyor.

Bölgelerin emlak odaları ve sivil toplum kuruluşlarına nazaran Mersin’de kiralık fiyatları 4-5 bin liradan 9-12 bin liraya çıktı. Ankara’dan gazetemize ulaşan bir mesken sahibi, “Evimi emlakçıya verdim. 6 bin lira kira istiyorduk. Evvelki gün emlakçı ‘Depremzedeler gelecek. Fiyatı 10 bin lira yapalım mı?’ diye sordu. Çabucak kiralamayı durdurdum” dedi.

Diyarbakır’da da 3-4 bin liradan başlayan kiraların 15 bin liraya kadar çıktığı konutlar olduğu biliniyor. İstanbul’da ise Sütlüce, Kağıthane, Bahçelievler, Esenyurt’ta kiralık ve satılık konutlarda son bir haftada artışlar yaşandı.

‘DEPREM RAPORU OLMADAN KİRA VE SATIŞ OLMASIN’

Depremlerin akabinde yapı güvenliği telaşı de tüm yurdu sardı. Nüfusun yüzde 71’inin zelzele neslinde yaşadığı Türkiye’de, kiracılar risk bilgisini talep edemiyor, mesken sahipleri tarafında ise çoğunluk sağlanarak risk tespiti yapılması gerekiyor; fakat mesken sahipleri ‘ya riskli çıkarsa’ diye tespite yanaşmıyor.

Ayrıca binanızın sağlamlığını ölçtürseniz bile etraftaki yapılardan emin olamıyorsunuz. Bu kapsamda gayrimenkul satışında yetkili emlakçılar/aracılar yapının pahasının ölçüldüğü üzere riskini ölçen zelzele raporunun da mecburî hazırlanarak kiralamak ya da almak isteyenlere sunulmasını öneriyor.

Gayrimenkul satışlarında tüm yapıların adeta bina röntgenini çıkaran bir sarsıntı raporu olması gerektiğine vurgu yapan aracı kuruluşlar, “Nasıl ki gayrimenkulü pazarlarken bankalar, ya da bizler kıymetini anlatan bir ekspertiz raporu ortaya koyuyorsak, bir de zelzele raporu sunabilmeliyiz. Bu mecburî olursa, kiralanmayan, satılmayan riskli yerlerin sahipleri çeşitli dayanaklarla dönüşüme daha sıcak bakacaklardır” diyor. 

MasterTürk Kümesi Lideri Gökhan Taş ise, “Mal sahiplerinin üçte ikisi müsaade vermedikçe bina röntgeni çekilemiyor. Lakin artık bu zarurî olmalı ve bizler de gayrimenkulü satarken, kiralarken bu binanın röntgenini, raporunu sunabilmeliyiz” yorumunu yaptı.