Beşiktaş’ın puan kaybı sonrası Mauro Icardi ve Enner Valencia’yı örnek gösterdi

Beşiktaş, Spor Toto Muhteşem Lig’in 14’üncü haftasında oynanması planlanan lakin 2 kere ertelenen maçta Antalyaspor’u konuk etti. Heyecan dolu karşılaşma 0-0’lık eşitlikle tamamlandı. Spor muharrirleri, Beşiktaş’ın futbolunu köşelerinde kıymetlendirdi. Siyah-beyazlıların oyun kurgusunu eleştiren Burcu Kapu, Mauro Icardi ve Enner Valencia’yı örnek gösterdi.

İşte Beşiktaş – Antalyaspor karşılaşmasının akabinde yapılan değerlendirmeler…

ÇOCUKLAR DAİMA GÜLSÜN / BURCU KAPU

Böyle büyük bir acıdan sonra lig nasıl başlayacak, oyuncular nasıl konsantre olup oynayacak, bizler nasıl izleyip yorumlayacağız diye düşünüyorduk. Lig erteleme maçlarıyla bu hafta sonu geri döndü. Döndü dönmesine lakin iki gündür oynanan müsabakalar gösterdi ki, vücutlarımız burada ruhlarımız kayıp. Her müsabaka öncesinde organize edilen anma seremonileri, tribünlerde gözlerinde yaşla, bu anmanın kesimi olan mükemmel taraftarlar, acımızın hala ne kadar büyük, ne kadar taze olduğunu gösterdi. Ve Beşiktaş… Dün maçın tam 4:17 dakikasında tüm taraftarların alana attığı oyuncaklar tekrar gözümüzün önüne depremzede çocukları getirdi, yeniden boğazımızı düğümledi.

Peki ya maç mı? Tam Ghezzal birinci 11’e döndü derken, ısınma esnasında sakatlanıp takımdan çıkması, Dele Alli’ye yer açtı. Şimdi bekleneni karşılayamayan oyuncu, her ne kadar istekli gözükse de, top almak için çok fazla orta alana gelmek zorunda kalınca, gol atacak oyuncuların da çok az topla buluştuğunu gördük. İkinci yarıda yerini Tayfur’a bıraktı fakat o da yaratıcılığa tahlil olmadı. Beşiktaş oyununun en büyük zaafı, tek bir oyuncuya, Gedson’a bağımlı olması… Beklerden şampiyonluk dönemindeki katkıyı alamıyor. Dikine oyunda çok top kaybı yapıyor. Bu dönem ismine en olumlu şey Gedson Fernandes performansıydı. O da bu maçı rakip ceza alanında hiç topla buluşamadan tamamlayınca, Beşiktaş ligde üst üste üç maçı galibiyet alamadan tamamlamış oldu.

Beşiktaş’ta topun suratı yavaş, tempo yok, çalım yok, dripling yok, rakip ceza alanında tesirli bir biçimde kalabalıklaşamıyor. Yani ligdeki son iki maçında siyah-beyazlıları eleştirdiğimiz her şey devam ediyor. Yarışta Beşiktaş’ın üst sıralardaki rakiplerinden farkı, berbat oynarken bile kazanmayı sağlayacak kalite eksikliği… Bu bazen Valencia üzere golcü bir isim, bazen Icardi üzere ligin üstünde bir kalite olabilirken siyah-beyazlılarda Ghezzal’ın yokluğunda bu role soyunabilecek bir oyuncu yok. 

‘WRIGHT OLSA BİRÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİRDİ’

Antalyaspor’da ise santrfor eksikliği öne çıkıyor. Giden H. Wright olsa birçok şeyi değiştirebilirdi. Uzatma dakikalarında kaleci Ataberk evvel penaltı yaptırıp, akabinde Cenk’in kullandığı penaltıyı kurtarınca ekibini hem bir puanda tuttu hem de çıktığı birinci lig maçında dikkatleri üzerine çekti.
Ligde oynanan erteleme maçlarının hiçbiri için tempolu, heyecanlı bir maçtı diyemeyiz. Sanırım oyuncular da bizler üzere… Kendimizden düşünelim. Hayata, işe ne kadar konsantre olabiliyoruz diye. Ortak bir tasa var havada… 
Bir Tezer Özlü kelamıyla bitirelim: Her şey geçiyor hiçbir şey geçmese de…

KAÇAN BALIK BÜYÜK OLDU / BİLAL MEŞE

Binlerce canımızı kaybettik, haydi siz gelin de yine start alan maçlara konsantre olun! Üzülmek ne söz kahrolduk, günlerdir gözümüze uyku girmiyor. Ülke olarak acımız çok büyük. Maçın 4. dakikasında alana çocuklar için atılan oyuncakları izledikçe gözyaşımı tutamadım, o sırada ‘bir diğerdir benim memleketim’ müziği çalıyordu, tribünler, futbolcular adeta his patlaması yaşadılar, ben de onlara eşlik ettim. Yıkıldık lakin ayağa kalkacağız, daima birlikte.

Ara transferde takımını 4 oyuncu ile güçlendiren Beşiktaş’ta statü gereği yeniler tribüne çıktı. Kartal’ın en değerli kozlarından Ghezzal, açıklanan 11’de vardı, sonra ısınırken adalesinden sakatlandı!
Kartal maça dilekli, tempolu ve baskılı başladı, ne var ki her geçen dakika anlaşılmaz bir biçimde vites küçülttü! Diyeceksiniz ki durumu yok muydu, elbette vardı, gelin görün ki sık sık ofsayta takılı kaldılar!
Aboubakar’ın yokluğunu Muleka’nın dolduramayacağını dün bir kere daha gördük, ya ayağı kaydı, ya da rakip savunmanın ortasında kayboldu! Cenk Tosun üzere bir golcünün kanata çekilmesine de doğrusu pek mana veremedim. Ha sıkışırsınız, alternatifiniz olmaz, çekersin kanata, gıkımız çıkmaz. Muleka mı, Cenk mi, sabaha kadar Cenk kardeşim!

‘NKOUDOU, ‘AFOROZ’ YEDİ!’

Maç öncesinde tribüne çıkan oyuncuların mazeretleri vardı, açıklaması da… Pekala, Nkoudou nerede? Ne tribünde ne yedek, ne de sakat olduğuna dair bir emare yok. Sanırım ‘aforoz’ yedi. Bence yanlış, zira Kartal’ın çilingiridir!

Konuk grup her ne kadar kabuğuna da çekilse, Beşiktaş’ın pas yanlışlarından kazandığı toplarla ofansa çıktı, gerçekten birinci yarının en net konumunu 30’da kaptan Veysel’le kazandı. Deneyimli oyuncu yükseldi kafayı çaktı, doksana giden topu Mert fevkalade çıkardı.

Şenol Güneş’in Semih ve Kerem üzere genç oyuncuları alana sürmesinden sonra Kartal, bilhassa son yirmi dakikada baskı ve tempoyu artırdı. Gelin görün ki bu iki faktör o denli aman aman durum üretimine yansıma yapmadı. Penaltı dışında Redmond ve Cenk Tosun’un durumları var, kaleci Ataberk bunlara geçit vermedi.

Gelelim 90+7’de Cenk’in düşürülmesinden kazanılan penaltıya… Valla, bence tartışılır, gri bir durum, demem o ki Cenk kaleciye takılıyor, lakin Ataberk’in bir teması kelam konusu, sanırım hakem bunun için beyaz noktayı gösterdi. Cenk ligde birinci sefer bir penaltıyı gole çeviremedi, lakin kalecinin hakkını da yemeyelim. Evet, erteleme maçında daima savunmada kalan Antalya, istediğini alıp, konutuna dönerken, Beşiktaş tepe yarışında avantajını bol keseden harcamaya devam ediyor!