Alerjik astım hastalarına polen uyarısı

Dr. Aziz Uluışık, alerjik astım hastalarına ikazda bulundu. Astımın, mikrobik olmayan kronik bir akciğer hastalığı olduğunu lisana getiren Uzm. Dr. Aziz Uluışık, “Astımlı hastaların havayolları olağana nazaran daha hassas olup; çeşitli alerjenler, sigara dumanı, kokular ve üst teneffüs yolu enfeksiyonları üzere tetikleyici faktörler nedeniyle daralarak nefes almayı zorlaştırmaktadır. Alerjiyi tetikleyen etmenler aslında alerjik astımı da tetiklemektedir. Bahar aylarında ortaya çıkan polenler her türlü koku, toz, rutubet, mantar sporları ve küf üzere etkenlerdir. Bunların yanında, gerilim, hava kirliliği, duman, klimaların üflediği hava da alerjik astımının tetikleyicileri ortasında yer almaktadır. Burada kıymetli olan alerjinin hangi organda kendini gösterdiğidir. Alerji teneffüs yollarını, akciğeri, cildi ya da gözleri etkileyebilmektedir. Bu etkilenen organlara bağlı olarak alerjik rinit, alerjik konjonktivit, alerjik astım ve alerjik cilt lezyonları görülebilir” diye konuştu.

Baharda polenler çoğalınca astım hastalarını güç günler bekliyor

Astımın tüm dünyada 300 milyon insanı etkileyen, Türkiye’de ise yaklaşık her 12-13 yetişkin ve 7-8 çocuktan birinde görülen bir rahatsızlık olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Aziz Uluışık, “Bahar aylarında polenlerin çoğalması, alerjik astımı olan bireylerin hayatını olumsuz etkiliyor. Bu periyotta alerjenlerden korunmak ve tedavinin aksatılmaması büyük değer taşıyor. Polen mevsimi ilkbahar olarak bilinmesine karşın, ağaçların çiçek açma mevsiminin erken olduğu bölgelerde şubat ayından başlayıp, sonbahar sonuna kadar devam etmektedir. Ağaç polenleri şubat-nisan, çayır polenleri mayıs-temmuz, yabani ot polenleri ise en çok ağustos-ekim aylarında görülür. Ekim- kasım aylarında ayrıyeten havaların serinlemesiyle polenlere ek olarak rutubet küf mantarlarının üremesi sonucunda çürümüş bitki artıkları üzerinde büyüyen mantar sporları, hassaslığı olan bireylerde teneffüs yolu ile alındığında alerjik tepkilere yol açar” halinde konuştu.

Polenlere karşı önlemli olunması gerektiğinden bahseden Uzm. Dr. Uluışık, şu bilgileri paylaştı:

“Diğer alerjenlere nazaran polenlerden kaçınmak biraz daha zordur. Bu nedenle alınacak birtakım önlemlerle kişinin maruz kaldığı polen ölçüsü azaltılabilir. Otomobil ve konutların pencereleri sabah saat 05.00-10.00 ortasında olabildiğince kapalı tutulmalı, havalandırma bu saatler dışında yapılmalıdır. Dışarıdan meskene gelindiğinde çabucak giysiler değiştirilerek yıkanmalı, mümkünse burun içi de dâhil olarak banyo yapılmalıdır. Bilhassa saçların yıkanması, buraya yapışan polenlerin temizlenmesi açısından fayda sağlar. Çamaşırlar dışarıda kurutulmamalıdır, üstlerine polen yapışabileceğinden mümkünse polen mevsiminde çamaşır kurutma makinesi kullanılmalıdır. Meskende ve otomobildeki klimaların polen filtreleri sık sık değiştirilmelidir. Mesken içi hava temizleyiciler konuta giren polenlerin ortadan kaldırılmasında yararlı olabilir. Polen mevsiminde toz, sigara dumanı, boya kokusu, parfüm üzere irritanlardan (tahriş edici maddelerden) uzak durmak, polen alerjisi olan kişinin şikâyetlerinin ağırlaşmasını engelleyebilecek tedbirler ortasındadır.”

Uygun testlerle teşhis koyularak tedavide muvaffakiyet talihi artabilir

Teşhisin koyulması ve tedavi sürecine de değinen Uzm. Dr. Uluışık, “Tüm alerjik hastalıklar ve alerjik astım teşhisinde alerji testlerinden biri olan deri prick testleri, teşhisin doğrulanması ve tedavisi açısından değer taşımaktadır. Test sonucu öğrenilecek alerjenlere nazaran alınacak hava yolu, temas ve beslenme konusundaki tedbirlere bağlı hastalığın denetim ve tedavisinde muvaffakiyet bahtı yükselecektir” halinde açıklamasını sonlandırdı.