Abdullah Avcı: Tahminen bir gün konuşurum

Spor Toto Harika Lig’in 10. haftasında deplasmanda Beşiktaş ile 2-2 berabere kalan Trabzonspor’da Teknik Yönetici Abdullah Avcı maçın akabinde düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtladı. Bartın’daki maden kazasına değinerek kelamlarına başlayan Avcı, “Bartın maden personelleri için hislerimi söylemek istiyorum. Hayatın gerçekleri var, çok üzülüyoruz. Acılarını paylaşıyorum. Bugün ligimizin oyuncu kalitesi yüksek, geçmişi, tarihi şampiyonluklarla dolu, iç alanda en fazla baskı yapan, sonrasında en çok hava topu gayreti yapan, en çok ikil uğraşa giren ve en fazla faul yapan ekibine karşı konum aldık. En son 7 gün evvel maça çıktılar. Biz 8 günde 3. maçımızı oynadık. Birisi ligin en çok koşan ekibi Kasımpaşa, başkası Monaco’ydu. Son 2 yıldır buradan kazanarak çıkıyorduk ve kazanmak için geldik. Oyun istediğimiz üzere başladı. Duran topla golü bulduk. Marek’le golü yapsak 2-0 olacaktı fakat döndü, gol oldu kalemize. Sonrasında yaptığımız presle, rakibin yanlışını değerlendirdik. İkinci yarıda 2,5 bölgede bekleyip, çıkacak fırsatları bekledik ve fırsatlar da çıktı. Rakip 4-4-2’ye dönünce orta alanda çok fazla topa sahip olmaya başladık. Sonrasında topu gezdirirken top taca çıktı, kenar ortasıyla Cenk’in golü geldi. Uygun bir maç oldu. Kazanmak için gelmiştik. Yeterli bir atmosferde, âlâ bir ortamda yeterli bir maç oynandı. Beşiktaşlı futbolcuları da âlâ niyetleri ve çabaları nedeniyle tebrik ediyorum. Her kulvarda yarışarak devam edeceğiz. 2 gün müsaade yapacağız ve kasım ayına kadar kendimizi en sağlıklı formda götürmek istiyoruz. Hoş bir maç oldu. Oyuncularımı da tebrik ediyorum ve muvaffakiyetler diliyorum” açıklamasını yaptı.

“KİM KAZANSA ŞAMPİYON OLMUYORDU”

Ligin şimdi 10. haftasında final havasına girildiğiyle ilgili sorulan soruyu yanıtlayan Avcı, ”Çok ayrıntılara girmek istemiyorum. Buraya geldiğimde de, öbür yerde oynadığımda da bunu yaşadım. Güya final havası oluyor. Bugün kim kazanırsa kazansın şampiyon olmuyordu. Oynanan oyuna biraz daha farklı bakmak gerekiyor diye düşünüyorum. Burada da baskı yaşadım. Bu oyun topla oynanıyor. Topun pahasını bilmekle oynanıyor. Avrupa’daki maçlara dikkat ederseniz, kendi oyuncuna ve rakibe nazaran planlar yapıyorsunuz. Kazanmanın ya da kaybetmenin vefat olmadığının farkına varırsak kendimizi daha düzgün hissedeceğiz diye düşünüyorum” diye konuştu.

“ÜZERİMDE TRABZONSPOR CEKETİ VAR. CEKET ÇIKTIĞI VAKİT TAHMİNEN BİR GÜN KONUŞURUM”

8 günde 3 maça çıktıklarını ve maçlar ortasında 1 saatin bile değerli olduğunu söyleyen Abdullah Avcı, “Bir saat bile kıymetli fakat TFF bir karar vermişse, bunu maç öncesinde konuşmak bir savunma manasına gelir. Bir sürü rejenerasyon ve bilim metotlarını kullanıyoruz. Beşiktaş’ta teknik yöneticilik yaptım ve bundan da her vakit gurur duyuyorum. Sonuna kadar hürmetim var. Bugün ise Trabzonspor’un teknik yöneticisiyim. Bu topluluğa her vakit hürmetim olacak. Sürü psikolojisinin değerli olmadığını düşünüyorum. Kulübün profesyonelleriyle sarmaş dolaşız. Bugün bana form ikram ettiler, oğluma götüreceğim. Bugün buna değil Bartın’a bakalım. Orda canları yananlara bakalım. Hastalananlar var, hayatını kaybedenler var. Ne oldu, biz maç oynadık bitti. Çok değerli dostlarım var bu toplulukta. Üzerimde Trabzonspor ceketi var. Ceket çıktığı vakit tahminen bir gün konuşurum” diye konuştu.

“RAKİBE NAZARAN HER VAKİT TAKTİĞİMİZ DEĞİŞEBİLİR”

Son olarak oyun hakkında konuşan Abdullah Avcı, “Akan oyunda 2.5 bölgede beklemek, rakibin bir tarafından risk almaktı. Burada kenarlardan aldık bu riski. Rakibin 7 şahısla baskı yaptığında teğe birler vardı. Maxi Gomez’in sakatlanma riski ve adalesinde ağrı vardı. Ömür’ün elinde çatlak ya da kırık olabilir. Bardhi de 90 dakika oynamıştı Monaco karşısında ve onu da dinlendirmek istedik. Biz taktiğimizi rakibe ve formasyona nazaran değiştirebiliyoruz. Bugün futbolun iki tarafı var. Baskının 4-5 çeşidi var. Bu rakibe nazaran değişir. Top sendeyken olan kısım var. Artık yeni jenerasyon teknik adamlarda gelişmeler var. Lakin oyunların savunma ve hamlede farklı çeşitleri var. Bunu da oyuncunun kalitesi belirliyor. Monaco’nun 24 yaş ortalaması vardı, şiddet ve sürat farklıydı” diyerek kelamlarını tamamladı.