TZOB Genel Lideri Bayraktar: “Şeker pancarı üretimine ve üreticisine değer vermeli, desteklemeliyiz”

TZOB Genel Lideri Şemsi Bayraktar, hasadı başlayan pamuk ve şeker pancarı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de pamuk hasadının kimi bölgelerde iklim kaidelerinin tesiriyle gecikmeli olsa da başladığını belirten Bayraktar, pamuk üretiminin yalnızca ziraî üretim olarak değil, Türkiye’de ihracatı ve istihdamı gerçekleştiren çok kıymetli bir bölümün hammaddesi olduğunun altını çizdi. Pamuğu stratejik bir eser olarak kıymetlendirerek, bu bakış açısıyla siyaset üretilmesi gerektiğine vurgu yapan Bayraktar, “Ülkemizdeki pamuk fiyatları, memleketler arası fiyatlardaki gelişmelerden ziyadesiyle etkilendi. Pamukta uygulanan gümrük vergisi ise yüzde sıfırdır. Üretim döneminin başından günümüze kadar başta gübre, mazot, sulama ve sulamada kullanılan elektrik olmak üzere, girdi fiyatlarında yüzde 300’lere varan artışlar gerçekleşti” tabirlerine yer verdi. Evvelki dönem piyasa fiyatının arz-talep tesiri ve dünya pamuk piyasasında fiyatların yükselişi nedeniyle tarım satış kooperatiflerinin açıklamış olduğu pamuk alım fiyatlarının üzerine çıktığını hatırlatan Bayraktar, bu yıl da tarım satış kooperatiflerinin, maliyetlerdeki artışı ve çiftçi refah hissesini gözeterek evvelki dönem özgür piyasada oluşan fiyatın üzerinde bir fiyat açıklamasını beklediklerini lisana getirdi.

“Üretici örgütlerinin zayıflaması, pamuk üretiminin azalışı ve istikrarsızlığında değerli bir etkendir” diyen Bayraktar, pamuğun sanayi bitkileri içinde hem lif hem de yağ bitkilerinin ortasında bulunduğunu söz etti.

“Ülkemizdeki bu dalgalanma stratejik değere sahip pamukta akılcı ve kalıcı siyasetler sergilememiz gerektiğini gösteriyor”

Birçok sanayi kolunun temel ham unsurunun pamuktan karşılandığını not düşen TZOB Genel Lideri Bayraktar, şöyle devam etti:

“Dünya lifli pamuk üretimi son 5 yılda azalırken ülkemizde üretim dalgalı bir yapı gösteriyor. Ülkemizde 2017-2018 periyodunda 882 bin ton olan lifli pamuk üretimi, bir sonraki devirde 977 bin tona yükseldi. Daha sonraki devirlerde 656 bin tona kadar gerileyen lifli pamuk üretimi geçen dönem ise tekrar artış göstererek 833 bin tona çıktı. Ülkemizdeki bu dalgalanma stratejik ehemmiyete sahip pamukta akılcı ve kalıcı siyasetler sergilememiz gerektiğini gösteriyor. Ülkemizde 2021 yılında 4 milyon 322 bin dekar alanda 832 bin 500 tonda lifli pamuk üretimi gerçekleşti. Lifli pamuk üretiminde 330 bin 373 ton üretimle Şanlıurfa birinci sırada yer alıyor. Şanlıurfa’yı 114 bin 413 ton ile Diyarbakır, 97 bin 931 ton ile Aydın, 77 bin 738 ton ile Hatay, 55 bin 731 ton ile İzmir takip ediyor.”

Açıklamasında belirttiği 5 ilin üretim ölçüsünün Türkiye’nin toplam pamuk üretim ölçüsünün yüzde 81,2’sine karşılık geldiğini belirten Bayraktar, ABD ve Çin üzere pamuk üretiminde başı çeken ülkelerin rekabette Türkiye’nin önünde bulunduğunu söyledi.

“Üreticilerimiz korunmalıdır”

“Ülkemizde de girdi fiyatlarındaki yüksek artışlar gözetilerek prim ve dayanaklar artırılmalı ve üreticilerimiz korunmalıdır” diyerek üreticilerin korunması gerektiği iletinin veren Bayraktar, “Laboratuvar ortamında standartların belirlenmesi, kalitenin kullanıma kadar korunması, lisanslı depoculuğun yaygınlaştırılması üzere çiftçilerimizin teşvik edilmesine yönelik alınan önlemler önemlidir” dedi.

Şeker pancarında fiyat beklentisi

Hasadına başlanan şeker pancarı konusuna da değinen Bayraktar, şeker pancarı ve şeker üretiminin Türkiye için vazgeçilmez olduğuna dikkati çekerek şunları aktardı:

“Pancar ve şeker üretimi, yüksek katma kıymet yaratması, yüksek istihdam imkanı sağlaması, hayvancılığın gelişmesindeki rolü ile tüm dünyada stratejik değeri olan bir eserdir. Türkiye, dünya pancar şekeri üretiminde yüzde 6,6’lık hisse ile pancardan şeker üreten ülkeler ortasında değerli bir pozisyona sahiptir. Tarım topraklarımızın 2,9 milyon dekarını şeker pancarı üretimi için ayırıyoruz. 2020-2021 dönemi datalarına nazaran, 23 milyon tona kadar yükselen üretimle şeker pancarında tam yeterliliğimiz yüzde 100’dür. Öteki yandan şekerde yüzde 120 yeterliliğimiz bulunuyor. Bu nedenle bir şeker ihracatçısı olan ülkemizin, 2022 yılında ithalata başvurması düşündürücüdür. Münasebetiyle şeker pancarı üretimine ve üreticisine ehemmiyet vermeli, desteklemeliyiz.”

Özellikle gübre ve mazottaki artışların göz önünde bulundurulması gerektiğine vurgu yapan Bayraktar, “Maliyetleri yükselen şeker pancarı üreticilerinin üretimlerini sürdürebilmesi ve gereksinim duyduğumuz şeker üretimini karşılaması için maliyetlerin üzerinde ve çiftçi karını da gözeten bir fiyat açıklanmasını bekliyoruz” diye konuştu. Bayraktar, üreticilerin alın terinin karşılığını aldığı bir dönem olması temennisinde bulundu.