Bir vakitlerin pamuk diyarı artık tropik meyvelerle anılıyor

Son yıllarda bilhassa yüksek katma pahası ve ihracat talebi nedeniyle Akdeniz bölgesinde tropikal meyve yetiştiriciliğine ilgi gösteren üreticiler, bu çeşitler için bahçeler oluşturmaya başladı. Adana, artık tropik eserlerle de iktisada katkı sunuyor. Birinci olarak muz ile tropik meyve üretimine başlayan çiftçiler daha sonra sırasıyla avokado, ejder meyvesi, kivi yetiştirdi.

Bu eserlerde hem iklim değişikliği hem de gelişen tarım sistemleri sayesinde para kazanan çiftçiler son olarak da Karataş ilçesinde 10 dönüm alana yaban mersini serası kurdu. Kilogram fiyatı marketlerde 120 liradan satılan yaban mersininin de ekim alanlarının gelecek yıllarda artması bekleniyor.

“Ekim alanı artınca pazar da genişleyecek”

İhlas Haber Ajansı’na konuşan Yüreğir Ziraat Odası Lideri Mehmet Akın Doğan, Çukurova’da tropik eser ekim alanlarının genişlediğini söyledi. Yaban mersini meyvesinin de Çukurova bölgesine adapte olduğunu anlatan Doğan, “Yaban mersininin ekonomik kıymeti yüksek lakin halk ortasında bilinmediği için şu anda satışında zorlanıyoruz. Marketlerde kilogramı 120 liradan alıcı buluyor. Ekim alanı ne kadar artarsa pazar da o kadar genişleyecek, ihracat olacak” diye konuştu.

“Tropikal eserler çoğalmakta”

Adana’nın evvelden pamuk ağalarıyla anıldığını belirten Doğan, “Eskiden yalnızca pamuk, buğday, kavun ve karpuz üzere eserler vardı. Şu anda Adana’da yılın 365 günü ekim, dikim ve hasat var. Adana evvelce pamuk ağalarıyla anılırdı artık pamuk, buğday, mısır ve narenciyenin yanında tropikal eserler çoğalmakta. Hem tarım sistemleri gelişti hem de iklim değişikliğinin sebebiyle çiftçiler daha yararlı eserlere yöneldi” tabirlerini kullandı.

“10-15 sene evvel görmediğimiz cinsler artık üretiliyor”

Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilge Yılmaz ise 10-15 sene evvel yetişmez denilen meyvelerin artık Çukurova’da yetiştiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Bu iklim değişikliğinin tesiriyle tarımda da değişiklikler başladı. Kimi eserlerin yetiştiriciliği sorunluyken artık bu eserlerin ovamızda yetiştiğini görüyoruz. Ekolojik manada bu eserler meşakkat yaşamamaya başladı. Bütün eserlerin de ovamızda yetişeceği manasına gelmiyor. Şu anda avokado revaçta. Gittikçe de artıyor. Ejder meyvesi de şuanda ovamıza adapte olan meyvelerden birisi. Bunlarla birlikte az seviyede de olsa tropik meyvelerimiz var. Bunların da ovaya girmeden evvel adaptasyon çalışmalarının yapılmasında yararı var. Her ne kadar global ısınma var desek de bazen çok düşük sıcaklıkları görebiliyoruz. Geçen Mart ayında da bunu gördük. Şu anda ısınıyoruz. Bunu meyve çeşitlerinde de görüyoruz. 10-15 sene evvel görmediğimiz meyve çeşitlerini artık iklim değişikliğiyle birlikte görüyoruz. İklimle birlikte eserlerimiz de değişiyor.”