‘2 aydır canımızı arıyoruz’

Çiğdem Yılmaz – Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve binlerce kişinin hayatını yitirdiği zelzele felaketinin üzerinden yaklaşık 2 ay geçmesine karşın hala onlarca kişi kayıp. Aileler yaklaşık 2 aydır yakınlarını arıyor lakin kayıplarından bir haber yok. Arayışları devam eden aileler Milliyet’e konuştu.

Antakya’da yaşayan 25 yaşındaki Esin Kırık, babası Hasan Kırık ve annesi Süheyl Kırık yaşadıkları Prensip Apartmanı’nın enkazından çıkmadı. Esin’in anne ve babasına zelzeleden bir ay sonra Antakya Narlıca Mezarlığı’ndaki kimsesizler mezarlığında ulaşıldı. Lakin Esin’den şimdi haber yok. Esin Kırık’ın nişanlısı Prensip Mersin (25), “Esin, anne ve babasıyla kayıptı. Ailesi bulundu ancak hastanelere de sorduk Esin’e ilgili şimdi bir sonuç alamadık. Lütfen bize hangi hastanede kaç isimsiz hasta yatıyor söylesinler. Aramalarımızı en azından oralara yoğunlaştırırız” dedi.

Antakya Akevler Mahallesi’nde yaşayan Merve Mursaloğlu, eşi Haydar Mursaloğlu ve 2.5 yaşındaki kızları Ada’dan da günlerdir haber yok. Merve Mursaloğlu yakın arkadaşı ve aile dostları Yusuf Parıltı şunları aktardı: “Yıkılan binada meyyit ve yaralılar çıkartıldı lakin bu binada 4 kişi kayıp. Merve ailesinin dışında apartman görevlisinin kızı da yok. Kimi beşerler enkazla birlikte kaldırılmış bu türlü bir ihtimal var lakin biz bu ihtimali düşünmek istemiyoruz. Sarsıntıda çok şiddetliydi ve bu şiddetin tesiriyle dışarı fırlamış olduğunu düşünmek istiyoruz. 2 aydır hastane hastane geziyoruz lakin yoklar.”

Hafriyatta çıkmadı

Hatay İskenderun’da yalnız yaşayan 24 yaşındaki Mimar Mustafa Batuhan Güleç’in oturduğu bina Kahramanmaraş zelzelesiyle birlikte yıkıldı. Arabası binanın önünde park halinde duran Güleç enkazdan çıkmadı. Yaklaşık iki aydır kardeşini arayan ablası Tuğba Akyüz şunları söyledi:

“Depremden 20 dakika sonra kardeşimin yaşadığı meskene gittim. Enkazla karşılaştım. Telefon sinyali en son 04.27’de bu meskenden vermişti. 8 gün boyunca enkazın başından ayrılmadık. 8 günün sonunda ‘Batuhan yok’ dediler. Hastanelere sorduk, kayıtlarda ismine rastlayamadık. İsimli Tıp Kurumu’nda verilen DNA da kimliksiz defnedilen hiç kimseyle eşleşmedi. Enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken de başından ayrılmadık. Geçen gün İranlı biri anneme bildiri göndermiş ve kardeşimi bir doktora teslim ettiğini söylemiş. Doktora ulaştık lakin bu türlü bir şey olmadığını söyledi. 2 aydır canımız kayıp.”

‘Öldüğünü bilsek yasımızı tutarız’

Adıyaman’ın Merkez ilçesinde bulunan Eskisaray Mahallesi’ndeki Maşallah Apartmanı’ndan sağ çıkarılan 30 yaşındaki Ayşegül Karlı’dan da haber alınamıyor. Sarsıntının birinci saatlerinde mahallelinin uğraşlarıyla enkazdan çıkarılan Karlı’nın oradan geçen bir ambulansa bindirildiği daha sonrasında da kendisinden bir daha haber alınamadığı öğrenildi. Kardeşi Ali Karlı, “Ablamın ambulansta hiç uyanmamış olabileceğini ve vefat etmiş olabileceğini ya da rastgele bir hastanenin ağır bakımında isimsiz bir formda tedavi görüyor olabileceğini ya da sevk edildiği hastanede vefat edip, kimsesizler mezarlığına gömüldüğünü düşünüyoruz. Hastanelere bakmaya devam ediyoruz, DNA örneği de verdik lakin iki ay olacak rastgele bir gelişme yok. Öldü mü yaşıyor mu bilmiyoruz. Öldüğünü bilsek yasımızı tutarız” dedi.

‘Tek istediğim oğlumu bulmak’

Uğur Alsan da 6 kişilik ailesiyle birlikte sarsıntıya Adıyaman Merkez’de yakalandı. Aslan, sarsıntıda büyük oğlunu ve eşini kaybetti. Öbür üç oğlu da ise enkazdan sağ çıkartıldı fakat küçük oğlu enkazdan çıkarıldıktan sonra kayıplara karıştı. Baba Uğur Alsan kayıp oğlu ilgili şunları aktardı: “En küçük oğlum Furkan Alp (3.5) sarsıntının birinci gününden beri kayıp. Sarsıntıdan sonra çabucak çıkartıldı ve Adıyaman Üniversitesi Bayan Doğum ve Çocuk Hastanesi’ne götürüldü. Lakin yaşanan ikinci sarsıntıda orası da tahliye edilince nereye götürüldü bilmiyoruz. Oğlumun sarsıntıdan çıkartıldıktan sonra beyaz bir araca bindirildiği ve o halde hastaneye götürüldüğünü sonradan öğrendik. Araca alan adama ulaştık. Adam araca aldığını ve hastaneye bıraktığını söylüyor, bıraktığı hastanedeki hemşire de oğlumu hastanede gördüğünü söylüyor lakin ortada yok. İki aydır ne ölümlerim acısını yaşayabiliyorum ne de oğlumu bulmuş değilim. Oğlumun beyaz bir araca bindirildiğini söylediğim için de, bunun temelsiz olduğunu söylediler. Meğer aracına alan adam bunu kabul etti. Her gün Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı’ndan oğlumu kimlik bilgileriyle aratıyorum. ‘İşleminiz devam ediyor’ ikazıyla karşılaşıyorum. Benim tek istediğim oğlumu bulmak, oğlum nerede?”