Son zelzeleler MTA’nın canlı fay haritasını doğruladı

ASLIHAN ALTAY KARATAŞ/ANKARA- “Türkiye’nin Sarsıntı Üreten Canlı Fayları ve Türkiye Canlı Fay Haritası” başlıklı açıklamasında MTA, Anadolu’nun zelzele gerçeğinin, zelzeleyle yaşamayı bir türlü öğrenemeyen Anadolu Medeniyetlerine büyük kayıplar verdirdiğini, bu acı kayıpların önüne geçilebilmesinin tek yolunun, sarsıntıların çok yeterli anlaşılması ve buna karşı alınacak tedbirlerin hayata geçirilmesi olduğunu belirtti.

Türkiye’nin fay resmi

Açıklamada, “Ülkemizin zelzele gerçeğini anlamak için ‘Türkiye’nin Zelzele Üreten Canlı Fayları’ konusunu, anlaşılabilir bir sözle açıklamak için kullanılabilecek en uygun doküman, adeta Türkiye’nin bir fay resmi olan Türkiye Canlı Fay Haritası’dır. MTA tarafından hazırlanan ve 2013 yılında basımı yapılarak kullanıma sunulan ‘Türkiye Canlı Fay Haritası’ işte bu fotoğrafın evrakı niteliğindedir. Harita üzerinde çizilmiş olan her çizgi faal bir fayı yani yaşadığımız zelzelelerin birer kaynağını temsil etmektedir” denildi. Canlı fay araştırmaları sonucunda Türkiye’de MTA tarafından belirlenen ve harita üzerinde gösterilen toplam canlı fay sayısının 485 olduğuna işaret edilerek, bu fayların her birinin 5,5 ve daha büyük zelzeleler üretebilecek kaynak zonlar olduğu kaydedildi.

Doğruluğunun kanıtı

Diri Fay Haritası’ndaki bilgilerin doğruluğunun son zelzelelerle test edildiğine dikkat çekilerek, açıklamada şöyle denildi:

“Hizmete sunulan bilgilerin doğruluğu; Türkiye Canlı Fay Haritası örneğinde olduğu üzere, meydana gelen sarsıntılar sonrasında alanda gerçekleştirilen araştırma ve inceleme sonuçları, Uzaktan Algılama ve İHA çalışmalarından elde edilen analitik bilgilerle de bir defa daha ispatlanmış, paydaşlar nezdinde tereddüde neden olacak bir durumla karşılaşılmamıştır. Canlı Fay Haritası’nın doğruluğunun en kıymetli ispatları, daha evvelki zelzelelerde de olduğu üzere, 06 Şubat Kahramanmaraş ve 20 Şubat Defne (Hatay) merkezli zelzelelere ilişkin sismolojik bilgilerin pozisyonlarındaki örtüşme ve 06 Şubat’tan bu yana alanda yüzey kırığı incelemesi ve haritalaması yapan takımlarımızın yerinde tespitleri ile ortaya konulan yüzey kırıklarının konumsal uyumluluğudur. Bu datalardan genel yaklaşımlar çerçevesinde; yerleşim alanlarının seçiminde ve öteki altyapı projelerinin planlanmasında yararlanılabilir. Lakin her türlü mühendislik projesinin dizaynında mutlak surette mikro ölçekte ve başka ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından ayrıntılı jeolojik etütlerin yapılması mecburidir.”