Beşiktaş’ta Serdar Saatçı krizi! ‘Hiç kimse vazgeçilmez değildir’

Avusturya kampında oynanan hazırlık maçında Valerien Ismael’in performansı nedeniyle kenara aldığı Serdar Saatçı, oyundan çıktıktan sonra Fransız teknik adama reaksiyon göstermiş daha sonra da soyunma odasının kapısını tekmelemişti. Genç oyuncunun bu davranışı sonrası siyah-beyazlı kurmaylar, 19 yaşındaki stoperi takım dışı bıraktı.

SERDAR ÖZÜR DİLEDİ

Viktoria Plzen’le Avusturya kampında oynanan hazırlık maçından sonra takım dışı bırakılan Serdar Saatçı özür diledi.

Genç stoper yaptığı paylaşımda, “10 yaşımda özkaynak sisteminden başlayarak tüm yaş kategorilerinde Beşiktaş formasını giymekten onur duydum. Son günlerde üzerimde oluşan yanlış algıdan ötürü bu açıklamayı yapmak istedim. Başta büyük Beşiktaş taraftarı olmak üzere liderimiz Ahmet Işık Çebi, idare şuramız, hocamız ve teknik takımımızdan, tüm ekip arkadaşlarımdan, Beşiktaş’ta çalışan ve Beşiktaş’la yaşayan herkesten özür dilerim” tabirlerini kullandı.

KADROYA ALINMADI

Serdar Saatçı, İspanya seyahati öncesi topluluktan özür dilese de kamp takımına alınmadı. Kişisel çalışmalarını sürdüren genç oyuncunun teknik takımın uygun görmesi halinde önümüzdeki günlerde gruba dönebileceği aktarıldı.

Milliyet Gazetesi müellifi Bilal Meşe, siyah-beyazlılardaki Serdar Saatçı konusu hakkında çarpıcı bir yazıyı kaleme aldı.

İşte “Kaybetmek en kolayı siz kazanmaya çalışın” başlıklı o yazı…

Beşiktaş, 119 yıllık büyük bir çınar, esaslı bir kurumdur… Rüzgar ya da kasırgalar nereden yapıtsa essin fark etmez, taş üzeredir, kimse onu yerinden sökemez. Şahıslar gelip, geçicidir, Beşiktaş daima ayakta kalacaktır.
Bu kadar övgüden sonra gelelim asıl kederimize… Meslekte neredeyse yarım asıra yelken açtım, bu süreçte daima Beşiktaş’ın içindeydim… Bu oyunda ‘kadro dışı’ kalmak, asla sürpriz değildir, olamaz da… Sizleri biraz eskiye götürelim, kederimizi yaşanmış gerçeklerle daha yeterli anlatırız sanırım…
Kartal’ın efsaneleri çoktur, klasman yaparsak, unuttuklarımıza ayıp ederiz… O denli çok eskiye dönmenin manası yok. Metin Tekin, nam-ı başka Sarı Fırtına, hiç unutmam teknik yönetici Gordon Milne devrinde takım dışı bırakıldı. O denli ki Almanya kampına götürülmedi…
Feyyaz Uçar, yani ‘Kibar Feyzo’… Düşünün üç yıl üst üste Kartal’ın şampiyon olduğu yıllarda gol krallığını yaşamış bir fotoğraf…
Vazgeçilir mi?
Geçildi, geçildi, Kartal Yuvası’ndan uçup, öteki renklere kırdı rotayı!
Lafı fazla eveleyip, gevelemeden dönelim günümüze şu Serdar Saatçı meselesine!
Kim haklı, kim hatalı, ayrıntısına girmem…
Neticede verilmiş bir karar var, gazeteci olarak , “Vayy nasıl takım dışı bırakırsınız?” demek üzere bir lüksümüz de yok… Lakin bir iki kelam etmeden geçilecek bir mevzu da değil…
Yukarıda iki örnek isim var, o denli boş isimler değil, bir periyoda damgasını vuran fotoğraflardan kelam ediyoruz…
Yani, isminiz sanınız ne olursa olsun, hiç kimse vazgeçilmez değildir!
Egosu yüksek takımları yönetmek zordur, yalnızca teknik yanıyla bakmayacaksınız, bir de yöneticilik özelliğiniz olacak. Bu karara geniş açıdan bakmak en doğalıdır, kim haklı, kim hatalı bilemem, yargıç değilim ki kararı ben vereyim!
Serdar Saatçı’yı 72. dakikada oyuna alıyorsunuz, 11 dakika sonra yanılgı yaptı yahut gereğince gayret etmiyor diye kenara çekiyorsunuz…
Bırak maç bitsin, soyunma odalarında alırsın karşına, tenkitlerini yaparsın, gerçek yol budur… Zira adrenalini yüksek bir oyundan kelam ediyoruz. Kaldı ki bu tip gerginlikler bu oyunun genlerinde yatıyor… Artı reaksiyonların birçoklarının oynama isteğiyle gerçek orantılı olduğunu da yineleyelim, yalnızca madalyonun bir yüzüne bakarak ahkam kesmeyelim!
Bakın, Serdar Saatçı’yı yakınen tanımıyorum, lakin daha 19 yaşında, şimdi yolun başında… Genç adamın bu tip yanılgılar yapmasından doğal ne olabilir ki?
‘Doğal’ diyerek, ‘hoş görün’ manasında söylemiyorum. Değerli olan Serdar Saatçı’yı kazanmak, yoksa biletini keser gönderirsiniz, bu işin en kolay tarafı!
İşin özeti, Serdar Saatçı, yetenekli ve geleceği olan bir stoper… Çıkacak, hocasıyla bir ortaya gelecek, ‘pardon’ sözü hafif kalır, özür dileyecek, alışılmış ki kadro arkadaşları da dahil!
Kaldı ki herkes kusur yapar, özür dilemek de bir fazilettir, genç kardeş.

Bravo Kenan Karaman’a

Avusturya kampında Kenan Karaman’la yapılan bir söyleşiyi izledim. Valla öz eleştirisini yaparken hem hayran kaldım, hem de hürmet duydum… Ne diyor Karaman:
“Geçtiğimiz dönem uygun değildim, taraftarlar reaksiyon göstermekte haklıydılar…”
Helal olsun sana…
Kaldı ki ben de bilhassa forvette oynadığı anlarda eleştirdim… Görüyoruz ki Valerien Ismael’in, Avusturya’daki hazırlık maçlarında Kenan Karaman’ı sağ kanatta kullanması gerçek bir karardı… Hakikaten, o kulvarda ne kadar faydalı olduğunu da kanıtladı. Karaman’ın Rosier ile rekabet içine gireceğini de kelamlarına eklemesi öbür bir artısıydı.
Hiç unutmam Benjamin Toshack, geçmişte gol hükümdarı olarak Beşiktaş’a gelen Ertuğrul Sağlam’ı stopere çekmişti. Gerçekten bu kulvarda onun harikulade başarılı oyunlar çıkardığına tanıklık ettik.
Ali Gültiken örneği de var, sağ bekte oynadı uzun mühlet. Gordon Milne geldi, onu forvete çekti. Gültiken’in daha sonra gol krallığında daima yarışın içinde kaldığını da anımsatalım.