Bakan Yardımcısı Kacır: Savunma endüstrisinde yerli eserleri yüzde 80’lere çıkardık

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı ve TEKNOFEST İcra Heyeti Lideri Mehmet Fatih Kacır, Samsun’da T3 Teşebbüs Merkezi’nde gerçekleştirilen Teşebbüs Şov Günü’ne katıldı. Burada konuşan Kacır, TEKNOFEST’in heyecan verici bir muvaffakiyet kıssası olduğunu belirterek, “İlk yılımızda 550 bin ziyaretçiyle dünyanın en büyük ikinci havacılık aktifliği olmuştu. Bu, bizim için hem büyük bir memnunluk hem de çok büyük sorumluluk demekti. Milletimizin küçücük çocuklarının ellerinden tutarak, koşarak TEKNOFEST alanına gelmesi, TEKNOFEST yarışlarına gelmesi, birinci yıldan itibaren 20 bin yarışmacının TEKNOFEST yarışlarına katılması, 2018 yılından sonrası için büyük bir mesuliyet problemi oldu. Bugün dünyanın en büyük havacılık etkinliğindeyiz. Müsabaka ve yarışmacı sayımız her yıl artmaya devam etti. Birinci yıl 550 bin ziyaretçiye mesken sahipliği yapan TEKNOFEST, 2022 yılında 600 bin yarışmacının katıldığı 40 müsabakayı gerçekleştiriyor. Yani bütün tribünler alana indi, üzerine 50 bin kişi daha alana çıktı” diye konuştu.

‘CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILINDA TEKNOLOJİ HAMLESİ’

Türkiye’nin tam bağımsızlığının, savunma endüstrisinde ulusal olmaktan geçtiğini söz eden Kacır, şunları kaydetti:

“Nihayetinde Türkiye’yi Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına ulusal teknoloji atağıyla tam bağımsızlık argümanıyla taşımak ismine bütün gayretleri gösteriyoruz, göstermeye de devam edeceğiz. Ulusal teknoloji atağı dediğimizde Türkiye’nin tam bağımsızlığından bahsediyoruz. Tam bağımsızlık dediğimizde elbette savunma endüstrisinden bahsediyoruz. Savunma sanayindeki muvaffakiyetler on binlerce gencimizin teknoloji yarışlarına dahil olmasının ana motivasyon kaynağı diye düşünüyorum. Ülkenin tam bağımsız olması, Türkiye’nin yenilikçi teknolojileri yerli ve ulusal imkanlarıyla geliştirmesi, rekabetçi halde dünyaya ihracat edebilen bir ülke olması fikri çok güçlü bir fikir. Fakat bu güçlü fikrin bu kadar alıcı bulması, yüz binlerce insanın gönlünde karşılık bulması, Türkiye’nin son 20 yılda gerçekleştirdiği muvaffakiyet öyküleri sayesinde mümkün oluyor.” (DHA)