Av yasağının sona ermesine sayılı günler kala tüketicilere davet: Balıkların boyutuna dikkat edin

Balık stoklarının kendini yenileyebilmesi ve üreme faaliyetlerini gerçekleştirmesi bakımından 15 Nisan ile 31 Ağustos tarihlerinde endüstriyel balıkçılar için avcılık yasağı getiriliyor. Dönemsel olarak bu faaliyetlerin durdurulmasıyla deniz ekosistem istikrarının korunduğunu belirten İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi’nde Balıkçılık Teknolojisi ve idaresi Anabilim Kolu lideri Prof. Dr. Saadet Karakulak, “Balıkçılık faaliyetlerinin çok yapılması, vakitle ticari balık çeşitlerinin azalmasına yol açar. Ve ekosistemde bir tıbbın azalması başka çeşitlerin çok çoğalmasına yol açabilir. Bu yüzden bu yasaklar kıymetlidir. Yasak müddeti ise balıkların gelişimi açısından kafidir. Lakin 1 Eylül’de başlayacak avlamada, küçük balıkların korunabilmesi için su eserlerinin asgarî avlanma uzunluklarına dikkat edilmesi gerekiyor. Balıklara hayat evrelerine bir defa üreme talihi vermemiz gerekir ki sürdürülebilir balıkçılık sağlansın” dedi.

“KÜÇÜK BALIKLAR AVLANMASIN”

Balığın tutulurken ulaştığı boyuta dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Karakulak, “Hamsi 9, sardalya 11, istavrit 13, palamut ise 25 santim ve üstündeyse satın alın. Bu boyun üzerindeki büyük balıklar tutulmalı. Küçük balıklar avlanılmamalı. Her bir balığa en az bir sefer üreme bahtı verilsin ki kuşakları devam etsin. Tüketiciler tezgahtaki küçük balıkları almazsa yanlış avlanmanın da önüne geçmiş olur. Ayrıyeten bu dönem da bol palamut çıkması bekleniyor” formunda konuştu

“ENDÜSTRİYEL AVCILIK, BİYOÇEŞİTLİĞE TEHDİT”

Tüm av araçlarının deniz ekosisteme bir ziyanı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karakulak, “Gırgır ve trol balıkçılığı endüstriyel balıkçılığa girer. Onların ziyanları daha fazla. Yakaladığı av ölçüleri daha fazla oluyor. Kullandıkları av araçların seçicilikleri ise epeyce düşük. Yani hedeflediği tıbbın dışında istenmeyen birçok deniz canlısını da avlayabilmekte. Bilhassa müdafaa altında olan memelilerin, köpek balıklarının da tesadüfen yakalanması kelam konusu. Bu iki av aracının avcılığında ıskarta oranları epey yüksektir. Bu da ekosisteminin biyoçeşitliliğinin azalmasına yol açıyor. Endüstriyel balıkçılık için trolün kıyıdan 3 mil açıklıkta, gırgır avcılığının da 24 metreden sığ alanlarda yapılması yasaklanmıştır. Balıkçılar da buna dikkat ederse kıyılardaki biyoçeşitlilik korunur” sözlerini kullandı.

“SATIŞ ARTACAK, FİYATTA ÇOK DÜŞÜŞ OLMAYACAK”

Av yasağının kalkmasının yaklaşmasıyla heyecanlanan balıkçılar da yeni dönemde balık çeşitliliğinin artacağından umutlu. Sarıyer Büyükdere Balıkçı Pazarındaki balıkçılar, bu dönemde satışlarında artış bekliyor. Yasak periyodu boyunca balık çeşitliğindeki azalma ve fiyatlardaki artıştan az satış yapabildiklerini belirten balıkçı Serdal Sütyemez, “Balık fiyatları şu an ortalamanın üzerinde. Düşüş için yasakların kalkmasını heyecanla bekliyoruz. Bence bu yılki yasakların kalkmasıyla satışlar artacak lakin fiyatlarda çok büyük oranda düşüş olmayacak” dedi.

“BU YIL EN UCUZ BALIK 50 LİRA OLUR”

Bu yılki dönemden umutlu olduklarını belirten 55 yaşındaki balıkçı Selçuk Topçu da şunları söyledi:

“Her yıl yeni umutlarla döneme başlıyoruz. İnşallah bu sene geçen yılkinden âlâ olacak. Lakin bu yıl geçen yılın fiyatları olmaz. Zira maliyet ve masraflar arttı. Satışlar artar, tezgahta çeşit çoğalır ancak fiyatlarda çok azalma olmaz. En çok satan balık mevsim balığıyla palamut, hamsi, istavrit olur. Dönem ekim aylarında da çinekop, sarı kanat olur. Bu yıl, en ucuz balık küçük balık olur. En ucuzunun kilosu 50 lira olur.”

“DENİZ GEÇEN YILA NAZARAN ÇOK BEREKETLİ”

Sarıyer kıyıda oltasıyla balık tutan 35 yaşındaki balık gereç üreticisi Kadir Küçüktopal ise “Sabah saatlerinde buraya geldik. Çok hoş balık tuttuk. Şu ana kadar 9 palamut tuttum. Deniz bereketli. Bu yıl geçen yıla nazaran daha hoş balık çıkıyor. Artık palamut vakti, yavaş yavaş lüfer de başlar. Peşine çinekop. Balık fiyatları günümüzün ekonomik durumlarına nazaran biraz kıymetli. Yasakların kalkmasıyla fiyatlarda yüzde 30 düşme olur. Ancak balık bize kalmadan, Boğaz girişinde gırgırlar meblağ. Biz de artık ortalarından ne kaçarsa onu yakalarız” biçiminde konuştu.