‘2-6 yaş ortasında lokal anesteziyle sünnet yapılması önerilmiyor’

Sünnetin sıhhat açısından avantajlarının en fazla yeni doğan periyodunda yapılan sünnetlerde görüldüğünü de söyleyen Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Yanaral, “Sünnet yaşı arttıkça bu avantajlardan daha az faydalanılmış olunur. Sünnetin kolay bir süreç olarak görülmesi, kusurlu sünnet riskini de beraberinde getiriyor. Uygun olmayan kaidelerde yapılan sünnet, yara yeri enfeksiyonu, kanama ve penis yaralanmaları üzere pek çok komplikasyona yol açabilir. Bunların sonucunda berbat güzelleşmeye bağlı kozmetik meseleler ve penis fonksiyonunu bozan işlevsel sıkıntılar nedeni ile cinsel işlev bozukluğu ve ruhsal meseleler ortaya çıkabilir. Sünnetin sağlıklı bir formda sonuçlanabilmesi için ameliyathane koşullarında, pak ve steril şartlarda cerrahi müdahaleyle yapılması gerekir” dedi.

Sünnetin farklı uygulama teknikleri hakkında da bilgiler veren Doç. Dr. Yanaral, “Sünnet cerrahi prosedür, lazer yahut koter metodu, çan usulü üzere farklı prosedürler ile uygulanabilir. En sık uygulanan, inançlı, yan tesirleri en az olan prosedür cerrahi sistemdir. Cerrahi yol klasik olarak sünnet derisinin cerrahi yoldan kesilerek uçların estetik ve emilebilir dikişler kullanılarak birbirine dikilmesi halinde yapılır. Cerrahi formülde ayrıyeten bir pansuman yahut dikiş alınması gerekmiyor. 2-3 gün mühlet ile ağrı kesici ve krem tedavisi uygulanır. Ameliyathanede steril koşullarda yapılan sünnet sonrası antibiyotik kullanımına gerek yoktur. Derinin fazla ya da az bırakılması, makûs güzelleşme dokusu oluşması, kanama, enfeksiyon, hal bozuklukları ve idrar yolunun ziyan görmesi üzere hasarlar karşılaşılabilecek komplikasyonlar” diyerek kelamlarını noktaladı.