15 Temmuz Gazisi Rümeysa Konuş: Kalbimizin götürdüğü yere gittik

15 Temmuz 2016 gecesi Ankara’da yemek yerken televizyondan kalkışma haberlerini duyduktan sonra dışarıya çıktıklarını söyleyen Rümeysa Konuş, “Sadece kimliğimi alıp “baba haydi gitmiyor muyuz?” dedim. O da güya benden bir işaret bekliyormuş üzere “hadi gidelim” dedi ve kalbimiz bizi nereye götürüyorsa oraya gittik” diye konuştu.

Milli İrade Meydanı’nda düzenlenen programda Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Ulusal Birlik Günü aktiflikleri kapsamında hain darbe teşebbüsü esnasında milletin ve devletin simgesi olan sancağın yere düşmediğinin mizanseni olan ve 81 vilayette eş vakitli gerçekleştirilen “Sancak Koşusu” Balıkesir’de 15 Temmuz Şehitler Anıtından başlatıldı. Farklı kısımdan atletlerin katıldığı koşuyla Ulusal İrade Meydanına ulaşan Ulu Sancak Vali Şıldak tarafından teslim alındı. Havai fişek şovlarının de yapıldığı program Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz iletisinin gösterimi ve okunan salalar ile son buldu.

Programa Vali Hasan Şıldak, Balıkesir Milletvekilleri Adil Çelik, Belgin Uygur, Pakize Keyifli Aydemir, Mustafa Canbey ve İsmail Ok, Garnizon ve 9. Ana Jet Üst Kumandanı Hava Pilot Tuğgeneral Ergin Dinç, Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Kumandanı Tuğg. Mahmut Büyükcingi, Bakım Mühimmat Okulu ve Eğitim Merkezi Kumandanı Bakım Albay Dr. Tayfun Türkoğlu, Büyükşehir Belediye Lideri Yücel Yılmaz, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Akif Tanrıtanır, Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlter Kuş, Vali Yardımcısı Mustafa Çek, Karesi Kaymakamı Abdülkadir Demir, Vilayet Emniyet Müdürü Hasan Onar, Vilayet Jandarma Kumandanı J. Kd.Alb.Tarık Hekimoğlu, Kıyı Güvenlik Kuzey Ege Küme Kumandanı SG Bnb Emrah Kadir Çakır, Altıeylül Belediye Lideri Hasan Avcı, Karesi Belediye Lideri Dinçer Orkan, siyasi parti temsilcileri, Şehit Aileleri, Gaziler, Kamu Kurum ve Kuruluşları ile Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Yücel Yılmaz: “15 Temmuz’u unutmamamız gerekiyor”

Düzenlenen programda konuşan Büyükşehir Belediye Lideri Yücel Yılmaz, “15 Temmuz 6 yıl evvel yaşandı. Çok şehidimiz var fakat çok da kazanımımız var. Allah bir daha o denli bir gün bu millete yaşatmasın lakin unutturmasın da. Şehitlerimiz boşuna şehit olmadı, hepsi bir bedel ödedi. Aileleri acı çekti. Artık onların yalnızlıklarını çeken evlatları var. Lakin biz o denli bir başkanla yol arkadaşlığı yapıyoruz ki Allah’ın müsaadesiyle bu milleti muasır medeniyetlerin en üst düzeyine çıkarmak için tüm çabasını gösteriyor ve demokrasinin ne olduğunu, halk iradesinin ne olduğunu dünyaya gösterecek konuşmayı ve aksiyonları yaptı. Diktatör dediler fakat o denli olmadığı gün yüzüne çıktı. Demokrasi, cumhuriyet, laiklik çok değerli bir şeydir. Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyetimizi kurarken içimize sinecek sistemi de yerleştirmiş ve bugün muasır medeniyetler maksadına yol arkadaşlığı yaptığımız cumhurbaşkanımızla Recep Tayyip Erdoğan’la ebediyen devletimizin payidar olması için daima birlikte yürüyecek miyiz? Bugün 15 Temmuz; unutturmamak üzere, hatırlamak üzere şehitlerimiz var. Lakin bu şehitlerimizi asla unutmayacağız. Unutulmayacak bir şey daha var. Bu memleketin haini bitmeyecek. Daima uyanık, canlı, birlikte olmak zorundayız ve bizi biz yapan değerlerimizden uzaklaşmamamız gerekiyor. Etrafımız aşikâr. Güçlü bir devlet, liyakatli insan kaynağı ve demokratik bir seçim bizim asla vaz geçmeyeceğimiz bir şeydir” dedi.

Vali Hasan Şıldak: “15 Temmuz Kurtuluş Savaşıdır”

Hain darbe teşebbüsünün unutulmaması gerektiğinin altını çizen Vali Hasan Şıldak ise, “Demokrasi ve ulusal birlik gününün, bu hain teşebbüsün altı yıl evvel yaşanan bu menfur teşebbüsün hiç bir vakit unutulmaması ve unutturulmaması ismine bu meydanların dolu kalması gerekiyor. Balıkesir’i tebrik ediyorum. Hakikaten bu akşam coşkulu bir kalabalıkla Ulusal İrade Meydanımızı doldurdunuz. Sağ olun, var olun. Bu akşam aslında demokrasi zaferinin yaşandığı altıncı yıl dönümünü kutladığımız demokrasi bayramıdır. Türkiye aşkına, demokrasi uğruna, vatan uğruna, millet uğruna, özgürlük uğruna, ulusal irade uğruna, bayrak uğruna, ulusal ve manevi kıymetlerimiz uğruna bir milletin savaşıdır, direnişidir, ayakta kalma gayretidir 15 Temmuz. Ve emperyalist güçlerin kullandığı bir piyon örgütün, terör örgütüne dönüşmüş bir yapının Türkiye’de devleti ve milletin birliğini ortadan kaldırma teşebbüsünün engellendiği gecedir.15 Temmuz bir Çanakkale’dir. 15 Temmuz Kurtuluş Savaşı’dır. 15 Temmuz Mustafa Kemal’in kurduğu cumhuriyetin sahiplenişidir. 15 Temmuz daha sonrasında da ülkemizin maruz kaldığı her çeşit terör saldırısının her çeşit iç ve dış mihrakın tehdit ve taarruzlarının kuvvetli bir biçimde milletimiz tarafından devletimizin sağlam güçleriyle karşı konulduğu ve o gün yok edildiği, yokluğa mahkum edildiği tarihtir. Bizim Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde, liderliğinde bu ve gibisi atlatamayacağımız hiçbir badire olmadığına inanıyorum. Hakikaten 15 Temmuz sonrasında da ataklar durmamıştır. Her istikametten Türkiye Cumhuriyeti, etrafındaki ve içindeki terör mihraklarıyla gayret etmektedir. Balıkesir’de de bu çabanın en güçlülerinden biri veriliyor inanın. FETÖ’yle yalnızca FETÖ’yle değil PKK’nın finansmanı, DEAŞ’ın finansmanı, DHKP-C bütün bu örgütlere yönelik her cins operasyon, faaliyet önleyici ve kabahatin tespitine yönelik faaliyetler en güçlü halde devam ediyor. Devletimizin iradesi bu mevzuda asla odunsuz olarak yoluna devam etmektedir. Ben iki yılı aşkın bir vakittir burada vazife yapıyorum. İki yıl zarfında Balıkesir’e dokuz şehidimiz geldi. Yani bu seyahat durmayacak. Bu topraklarda yaşamanın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın özgürce bu coğrafyada karar sürmenin, bağımsız olmanın bedeli var. Bu bedeli ödüyoruz, ödemeye devam edeceğiz. Her birimizin gönlündeki, damarındaki, aklındaki, kalbindeki, yüreğindeki birebirdir. Bugün olduğu üzere tek bir yürek, tek bir güç olarak bölünmeyeceğiz, birliğimizi daha da güçlendirerek, güçlü Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Rümeysa Konuş: “Sıradan bir aileydik”

15 Temmuz 2016 gecesinde Ankara’da kalkışma haberini aldıktan sonra babası ile birlikte sokağa çıkan Rümeysa Konuş ise o gece yaşadıklarını anlattı. Babası Ramazan Konuş’un şehit, kendisinin de gazi olduğu Rümeysa Konuş şunları söyledi:

“Bundan altı sene evvel bu saatlerde biz beş kişilik sıradan bir aileydik. Bundan bir kaç saat sonra o beş kişilik aileden Ramazan Konuş şehit, Rümeysa Konuş ve Hacer Konuş şahit oldu, bizim ismimize da gazi dediler. Duyanlar için ne büyük erdem ne büyük onur. Lakin sıradan bir aileyken bir anda üç kız çocuğu bir anne aslında biraz darmadağın bir aile olarak kaldık. 15 Temmuz’da yapılan darbe teşebbüsünün bize tesiri de bu oldu. Altı sene evvel bu saatlerde biz Ankara’daydık ve ailece yemek yiyorduk, olağan, sıradan bir akşamdı. Bir anda televizyonda bir hareketlilik oldu ve o periyottaki Başbakanımız Binali Yıldırım’ı ekranda gördük. Bir anda televizyonun sesini açma gerektiğini hissettik. Tabi darbe kalkışması olduğu fakat bunun askeriye içerisinde çok küçük bir küme tarafından yapılan bir teşebbüs olduğundan bahsediliyordu.

“Cumhurbaşkanımızın davetini duyduk”

Biz de ne olduğunu, bundan hayatımızın nasıl gelişeceğini anlamaya çalışıyorduk. Benim üniversite sınavımın açıklanmasına yalnızca üç gün vardı. Babam yalnızca elini dizine vurarak “yaktılar çocukların geleceğini” dedi. Daha sonrasında hepimiz merak ve kaygıyla ne olduğunu anlamak için televizyona bakıyorduk. Bir anda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sokaklara davetini duyduk. Onu görene kadar açıkçası ne olduğunu anlayamamıştık, tasalarımız vardı. İşte cumhurbaşkanı, milletvekilleri, bakanlarımız nerede diyorduk. Cumhurbaşkanımızı gördükten sonra itiraf etmeliyim ki büyük bir rahatlama yaşadık.

“Kalbimiz bizi nereye götürüyorsa oraya gittik”

Ben daha 18 yaşındaydım. Bir gün bile verdiğim karardan pişman olmadım, Allah da pişman etmesin inşallah. Yalnızca kimliğimi alıp “baba haydi gitmiyor muyuz?” dedim. O da güya benden bir işaret bekliyormuş üzere “hadi gidelim” dedi. Biz bir anda kendimizi Ankara’da nereyle gideceğimizi bilmeden, nereye gidilir, ne yapılır. Beşerler nerede toplanmıştır hiçbir şey bilmeden yalnızca otomobilimize bindik. Fakat bir anda baktık ki tek otomobil olarak çıktığımız yolda koskoca bir konvoy haline geldik. Birbirini hiç tanımayan, olağan bir vakitte karşılaşsa hiç anlaşamayacak olan, hiç birbirine bakmayacak, konuşmayacak olan beşerler bir anda koskocaman bir aile olduk ve kalbimiz bizi nereye götürüyorsa oraya gittik.

“Ankara’da en kanlı yerdeydik”

Ben gazi olma onuruna Ankara’da eriştim. Benim olduğum yer biraz daha kanlı olduğu için oradan geriye çok fazla kişi kalmadı. Fakat dediğim üzere her şey çok olağan başlamıştı, bu akşamki üzere çok coşkuluydu. Herkesin gözlerinde tıpkı sevinci, birebir parıltıyı görebiliyordum. Zira biz 15 Temmuz’dan evvel bu cins anma programlarını daima Kurtuluş Savaşı, Çanakkale Savaşı, Sakarya Muharebesi üzere şeylerde görüyorduk. Hepimizin aklında tıpkı soru olduğuna da eminim. Bu türlü bir şey olsa 100 sene evvelki üzere sanki beşerler bir ortaya gelip de vatanı, milleti için çaba eder mi? Ben o gün o insanların gözünde bu sorunun yanıtını aldıklarını ve tatmin olduklarını gördüm. Bugün tekrar sizlerin yüzlerine baktığımda da tıpkı tatminkarlığı görüyorum.

“Avukat olduğumu babam göremedi”

Bu terör örgütünün bana, bize, bizim üzere, sizin üzere sıradan bir aileye bıraktığı en temel şey ne oldu derseniz; ben o gün altı yıl evvel bu saatlerde üniversite imtihanı açıklanacak olan ve babasının hukuk okumasını isteyen bir genç kızdım. Benim babam imtihan sonucumu görmedi. Ancak ben bugün bir avukat olarak aranızdayım. Çok gururluyum bunun için. Evet, babam bunu görmedi lakin bugün yüzlerce kişinin önünde evet baba ben buradayım, vazgeçmedim ve avukat oldum. Fakat yarın bir gün devletime, milletime hizmet eden bir savcı olmak istiyorum. Bu da benim buradan babam için gerçekleştirmek istediğim bir kelamım olsun. Beni gördüğünü biliyorum. Tahminen ortalardan beni izliyordur.”

Rümeysa Konuş’un akabinde kürsüye gelen 15 Temmuz Gazisi Volkan Esen o geceyi anlatmakta zorlandı. Gazi Esen heyecandan konuşamayınca alkışlarla sahneden indi. Yapılan konuşmaların akabinde Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğü’nün düzenlediği Sancak Koşusu sonrasında sancak Vali Hasan Şıldak’a teslim edildi. Program 15 Temmuz 2016 gecesinde olduğu üzere salaların okunmasının akabinde sona erdi.